Başkent Moskova’da gazetecilerle bir araya gelen Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, güncel konulara dair açıklamalarda bulundu. Özellikle ABD Başkan Yardımcısı James David Vance’in Rusya ile Ukrayna arasındaki durum hakkında yaptığı yorumları gündeme getiren Peskov, bu açıklamanın kendileri açısından bir ültimatom olarak değerlendirilemeyeceğini belirtti. Peskov, ABD tarafının Ukrayna krizinin çözüm sürecinde arabuluculuk yapma çabalarını memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti. Bunun yanında, meseleye dair birçok nüans olduğunu ve çalışmaların devam ettiğini vurguladı.
Peskov ayrıca, Londra’da gerçekleşmesi beklenen, ancak ertelenen Avrupa ve ABD dışişleri bakanları düzeyindeki toplantılara da değindi. Toplantının neden gerçekleşmediğine dair bilgileri paylaşan Peskov, bazı konularda pozisyonların yakınlaştırılamadığını, bu nedenle toplantının ilerleyen bir tarihe ertelendiğini söyledi. Özellikle ABD ile temaslarının devam ettiğini ancak Avrupa ülkeleri ve Ukrayna ile herhangi bir görüşme gerçekleştirilmediğini dile getirdi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, sorunun çözümü için temaslara açık olduğunu yineleyen Peskov, ayrıca Avrupa’nın Ukrayna’da barış gücü konuşlandırma fikrine karşı olduklarını belirtti. Bu durumu, NATO askerlerinin varlığının krizin temel nedenlerinden biri olduğu şeklinde yorumlayarak, NATO’nun bu tür bir müdahalesinin durumu daha da karmaşık hale getireceğini öne sürdü.
Peskov’un açıklamaları, Rusya’nın mevcut duruma yönelik tutumunu daha net bir şekilde ortaya koydu. ABD ile olan diyaloglarının sürdürülmesine karşın, Avrupa ve Ukrayna ile diyalog kurmaması, Rusya’nın mevcut kriz karşısındaki stratejisinin bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Dahası, barış gücü konusundaki çekinceleri, Moskova’nın Ukrayna’daki durumu kontrol altına alma isteği ile doğrudan bağlantılı görünüyor.
Tüm bu gelişmeler, uluslararası kamuoyunda Rusya’nın kriz çözümündeki kararlılığına dair oluşan algıyı peşinden getiriyor. Peskov’un açıklamaları, hem barış müzakerelerine yönelik Rusya’nın yaklaşımını hem de Moskova’nın çözüm sürecindeki tutumunu netleştiriyor. Bu bağlamda, Kremlin’in, ABD ile olan ilişkilerini önceliği haline getirdiği ve Avrupalı ülkelerle arasındaki mesafeyi korumaya devam ettiği dikkat çekiyor.
Sonuç olarak, Peskov’un açıklamaları, Rusya’nın diplomasi yollarını değerlendirme kararlılığını sürdürdüğünü gösteriyor. Ancak, bugünlerde yaşanan gerilimin devam etmesi ve Avrupa ülkeleri ile olan ilişkilerin giderek daha da karmaşık hale gelmesi, çözüm sürecinin kolay olmayacağına dair ipuçları veriyor. Bu durum, önümüzdeki günlerde uluslararası ilişkilerde yaşanacak olası gelişmelerin de habercisi olabilir.