Başevirgen, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) verilerine dayanarak, 2025 yılının ilk üç ayında büyük bir endişe verici duruma dikkat çekti. Bu verilere göre, yılın ilk üç ayında 23 bin 839 esnaf kepenk kapatırken, geçtiğimiz yılın tamamında bu sayının 94 bin 609 olduğu belirtiliyor. Bu durum, hükümetin “ekonomi iyiye gidiyor” söylemlerinin aksine, esnaf iflaslarının yılın aynı dönemine göre artış gösterdiğini ortaya koyuyor. Başevirgen, Türkiye ekonomisinin iktidarın hayal dünyasında büyüdüğünü ancak sokaktaki gerçeğin açlık, borç ve iflas olduğunu vurguladı. Küçük esnafın, iktidarın yarattığı büyük ekonomik kriz altında giderek yok olduğuna dikkat çekti.
Başevirgen, çarşı ve pazardaki sessizliğin, ekonomide çarkların dönmediğini göstermekte olduğuna işaret etti. TESK Sicil Gazetesi’nin verilerine göre, 2025 yılının sadece ilk üç ayında 23 bin 839 esnaf kepenk kapattı. Bu veriler, hükümetin ekonomik durumla ilgili yaptığı açıklamaların gerçeği yansıtmadığını ortaya koyuyor. Ekonomik kriz, yüksek enflasyon ve artan girdi maliyetlerinin esnafı zor durumda bıraktığını belirten Başevirgen, mahalle bakkallarından terzilerine kadar binlerce küçük işletmenin kapısına kilit vurduğunu ifade etti.
Kazanç elde edemeyen esnafların her geçen gün daha zor durumda kaldığını dile getiren Başevirgen, fahiş kira artışları, üzerlerindeki vergi yükü ve alım gücündeki erimenin esnaf için artık dayanılmaz bir durum yarattığını söyledi. “Siftahsız kapatıyoruz” diyen esnafın feryadı daha çok yankı bulurken, Türkiye ekonomisinin gerçeğiyle hükümetin açıklamaları arasındaki uçurum giderek açılıyor. Esnaf şuan çocuklarının rızkını, çalışanlarının maaşını ve kira bedellerini denkleştiremez hale gelmiş durumda. Ayakta kalmaya çalışanların büyük bir çoğunluğunun ise borç batağında olduğu vurgulandı.
Başevirgen, iktidarın yarattığı ekonomik modelin küçük üreticiyi ve esnafı sistematik bir şekilde tasfiye etme amacında olduğunu ifade etti. “Küçük esnafımız, iktidarın yarattığı büyük ekonomik kriz altında birer birer yok oluyor,” diyerek işçilerin, memurların, emeklilerin ve asgari ücretlilerin de krizin faturasıyla karşı karşıya kaldığını belirtti. Artık iktidarın anlattığı ekonomi masallarının vatandaşın gerçeklerinden uzak olduğunu ve vatandaşın bu masallara inanmaktan bıktığını vurguladı. Başavirgen, hükümetin vatandaşa sunabileceği bir şey kalmadığını sözlerine ekledi.
Sonuç olarak, Türkiye’deki esnaf durumu, yüksek maliyetler ve ekonomik kriz nedeniyle son derece sıkıntılı bir aşamaya gelmiş durumda. İktidarın ekonomik politikaları ve söylemleri, gerçeklerle örtüşmediği için esnaf ve genel halk arasında büyük bir güvensizlik ve öfkeye neden olmaktadır. Küçük işletmeler, yaşadıkları zorluklar dolayısıyla kapatmaya devam etmekte ve bu durum ekonomik yapıyı daha da sarsabileceği endişesini uyandırmaktadır.