25 Yıldır Uyudunuz! Şimdi Depremimi Suçlayacaksınız?
Nerede Bu Devlet? Yıllardır ihmaliniz ve duyarsızlığınızın kurbanı olduk. Bu millet bunu hak etmiyor!
ÖZEL HABER
Türkiye’de herkes biliyordu.
Bilim insanları yıllardır uyarıyordu.
Medya manşetler atıyordu.
Siyasetçiler mikrofonlardan “önlem alacağız” diyordu.
Peki ne oldu?
-
Beton kuleler şehri sardı.
-
Toplanma alanları AVM’lere, rezidanslara dönüştü.
-
Kentsel dönüşüm, depreme karşı değil, ranta karşı yapıldı.
-
Riskli binalar yıkılmadı, “göz yumuldu”.
Şimdi bir deprem olduğunda kimin sorumluluğunu kim üstlenecek?
Şimdi halkı mı suçlayacaksınız?
25 yıldır sabırla bekleyen bu halk, artık isyan ediyor:
“Biz size güvendik! Bizi Allah’a emanet ettiniz!”
Gerçekler Acıdır:
-
Deprem Özel Vergisi adı altında 1999’dan bu yana yaklaşık 80 milyar dolar toplandı. Ancak nereye harcandığı net açıklanmadı.
-
İstanbul’da assembly areas (toplanma alanı) sayısı 1999’da 493 iken bugün sadece 77 gerçek toplanma alanı kaldı. Geri kalanı AVM, otopark, lüks konut oldu.
-
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Master Planı (2020):
-
7.5 büyüklüğündeki bir depremde:
-
50 bin bina yıkılacak.
-
100 bin can kaybı yaşanacak.
-
-
-
AFAD raporu: İstanbul’da yaklaşık 600 bin bina risk altında.
Bu gerçekler masadayken, hâlâ halkı “tedbirsizlikle” mi suçlayacaksınız?
Halkın Sesi:
“25 yıldır devletimize güvenip bekledik. Şimdi ‘tedbir almadınız’ diyorlar. Peki 25 yılda siz ne yaptınız?” — Fatma Y., Avcılar
“Toplanma alanımız vardı, şimdi orada gökdelen var. Deprem olursa çocukları nereye kaçıracağım?” — Ali B., Bakırköy
“Vergi verdik, yetmedi dua ettik. Şimdi de şansımıza küsün mü diyorlar?” — Hülya T., Kartal
Son Söz:
Deprem kader değildir.
Önlem alınmayan, ihmal edilen her gün, bir sonraki felaketin hazırlığıdır.
Ve bilin ki:
Bu halk unutmaz.
Bu halk, ihmalin hesabını bir gün mutlaka sorar!