Fransa’nın Strazburg kenti yakınlarındaki Brumath’ta meydana gelen bir yangında, Rize’nin Ardeşen ilçesine kayıtlı Kuru ailesi üç çocuğunu kaybetti. 5, 11 ve 13 yaşlarındaki bu çocukların hayatını kaybetmesi, aile için büyük bir yıkım oldu. Yangının nedeni henüz belirlenememişken, aile ve yakınları derin bir acı içerisinde.
Aileyle telefonda görüşen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Göktaş, bu trajik olay sonucunda yaşadıkları acıyı bir anne olarak hissettiğini dile getirdi. Göktaş, “Size ülkemiz adına başsağlığı ve sabır diliyorum. Devletimiz yurt dışındaki vatandaşlarımızın da her zaman yanındadır. Ülkece acınızı paylaşıyoruz,” şeklinde konuşarak aileye desteklerini iletti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da başsağlığı dileklerini ilettiklerini belirten Göktaş, olayın gelişmelerini yakından takip edeceklerini ifade etti. Bakan, ailenin defin işlemleri için Türkiye’ye dönüş yapmaları durumunda yanlarında olacaklarını ve başta psikososyal destek olmak üzere her türlü yardımı sağlamaya hazır olduklarını vurguladı. Bu trajik olayın ardından, ailenin yaşadığı kaybın yalnızca kendilerine değil, tüm ülkeye derin bir acı verdiği belirtiliyor.
Göktaş, yaşanan acının büyüklüğünü ifade ederken, Türkiye’nin yurtdışındaki vatandaşlarının her zaman yanında olduğunu belirtmesi önemli bir mesaj taşıyor. Yangının sebebi hakkında resmi açıklamalar yapılmadığı için, ailenin yaşadığı kederin yanı sıra güvenlik endişeleri de gündeme gelebilir. Bu bağlamda, konsoloslukların ve ilgili resmi kurumların devreye girmesi bekleniyor.
Ayrıca, Bakan Göktaş’ın, psikososyal destek konusunu ön planda tutması, ailenin bu süreçte yalnız olmadığını hissettiriyor. Devletin, böyle bir kriz anında aileye nasıl yardımcı olacağı ve süreçte hangi desteklerin sağlanacağı merak konusu. Türkiye’deki sosyal hizmetler kurumları, yurtdışında yaşanan bu tür acil durumlarda nezaket ve destekle daha aktif bir şekilde yer almaları gerektiğini gösteriyor.
Kuru ailesinin bu trajik olayı yaşamış olması, sadece bireysel bir kayıp değil, aynı zamanda toplumun da duygusal bir yarası haline geldi. Ailelerin, çocuklarının güvenliğini sağlamak adına alması gereken önlemler ve toplum olarak bu tür olayların önüne geçmek için neler yapılabileceği soruları gündeme geliyor.
Sonuç olarak, Fransa’da yaşanan bu acı olay, uluslararası toplumda dayanışmayı arttırma ve ailenin kaybına saygı göstermenin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Devletin ve toplumun, bu tür acil durumlarda birlikte hareket etmesi, kaybedilen canların anısına duyulacak en büyük saygıdır.