Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, Türkiye’de bulunan devletin sahip olduğu GSM şirketlerinin vatandaşa yeterince hizmet etmediğini ortaya koydu. Özdağ, özellikle bu şirketlerin fiyatlarının yüksek olduğunu, internet hızının yavaş kaldığını ve rekabet ile şeffaflığın tamamen ortadan kalktığını vurguladı. Şu anda üç büyük GSM operatörü tarafından oluşturulan Mobil Telekomünikasyon Operatörleri Derneği (M-TOD) üzerinden bir kartel yapısının mevcut olduğunu ifade eden Özdağ, bu durumun Rekabet Kurumu tarafından acilen incelenmesi gerektiğinin altını çizdi. Özdağ, aynı zamanda Türkiye Varlık Fonu’nun bu şirketlerin vatandaşa daha fazla hizmet sunmasını sağlamakla yükümlü olduğunu belirterek, fahiş tarifeleri geri çektirmesi gerektiğini söyledi.
Özdağ, 23 Nisan’daki İstanbul’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından yaşanan iletişim sorunlarını gündeme taşıyarak, insanların deprem anında birbirleriyle iletişim kurma, yakınlarından haber alma ve yetkililere bilgi verme gibi ihtiyaçları olduğuna dikkat çekti. Ancak bu iletişim imkanlarının ne denli sağlandığını sorguladıklarında, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun görüşlerine göre bu durumun çok da önemli bir sorun olmadığı belirtildi. Özdağ, bu görüşü eleştirerek böyle bir sorunun 15 dakikalık bir sürede yaşanmasının normal görülmesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin önde gelen mobil iletişim sağlayıcıları olan Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone’un artık yalnızca ticari kuruluşlar olmadığını, devletin doğrudan veya dolaylı kontrolünde olduklarını belirten Özdağ, bu şirketlerin sahipliğinin Türkiye Varlık Fonu’na ait olduğunu ve Varlık Fonu’nun yönetim kurulunun başkanlığının doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından yapıldığını açıkladı. Bu noktada, bu şirketlerin kime hizmet ettiğini sorgulayan Özdağ, vatandaşların beklentilerine mi yoksa belli çıkar gruplarına mı hizmet ettiklerini netleştirmenin zamanı geldiğini dile getirdi.
Özdağ, bu üç GSM operatörünün fiyatlarının neredeyse aynı seviyede belirlendiğini ve paket içeriklerinin birbirine çok benzer olduğunu belirterek, böyle bir durumun kartel oluşturmaktan başka bir şey olmadığını vurguladı. Bunun rekabet hukukuna aykırı bir ortak fiyat belirleme durumu olduğunu ifade eden Özdağ, müdahale edilmemesinin ardında yatan nedenleri de sorguladı. Üç şirketin M-TOD gibi bir çatı örgütü aracılığıyla koordineli hareket ettiklerini ve devletle iç içe geçmiş yapılar haline geldiklerini ortaya koydu.
Özdağ, M-TOD’un başında bulunan Ali Taha Koç’un geçmişte Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin eski başkanı olduğunu ve hem devlet hem de özel sektör temsilcisi olarak görev yapmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. GSM operatörlerinin üst düzey yöneticilerinin de derneğin yönetim kurulu üyeliği yapmasının bu durumu daha da karmaşık hale getirdiğine dikkat çekti.
Son olarak, M-TOD’un kartel yapısının Rekabet Kurumu tarafından acilen incelenmesi gerektiğini vurgulayan Özdağ, BTK’nın bağımsızlaştırılması ve liyakate dayalı olarak yeniden yapılandırılması gerektiğini önerdi. Ayrıca, Türkiye Varlık Fonu’nun yönettiği şirketlerin vatandaşa hizmet sunma yükümlülüğünü yerine getirmesi gerektiğini ifade ederken, Starlink gibi yeni teknolojilere kapı açılması ve altyapı yatırımlarının teşvik edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Taahhütlü sistemlerin denetimi artırılmalı ve genel anlamda tek tip, şeffaf fiyat uygulamalarının zorunlu hale getirilmesi gerektiğini belirtti. Fiber altyapının ortak havuza alınması ve piyasaya yeni oyuncuların girişi için de yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu savundu.