İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması çerçevesinde tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun koruması olan Çağlar Türkmen, hakimlik ifadesinde dikkat çeken bilgiler verdi. Türkmen, koruma ekibinin aldığı karar gereği, İmamoğlu’nun gittiği otellerde görüntülerinin kaydedilmemesi için kameraları bantladığını ve valizlerinde jammer olduğunu gözlemlediğini belirtti. Bu ifadeler, soruşturmanın ciddiyetini artırırken, yolsuzlukla suçlanan kişilerin arasında bulunanların savcılık ve hakimlikteki ifadelerine de ulaşılmıştır.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ekrem İmamoğlu’nun yanı sıra diğer zanlılar hakkında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” gibi suçlamalarla bir soruşturma yürütmektedir. Bu çerçevede bazı şüphelilerin ifadeleri ve savunmaları dikkate alındı. Örneğin, hakkında “konutu terk etmemek” şeklinde adli kontrol uygulanan İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, savcılık ifadesinde İ.Ö. ve M.E. isimli kişilerin İSKİ’ye başvuruda bulunmaları nedeniyle şikayette bulunduklarını belirtti. Başa, şikayetçi M.E. ile hiçbir görüşmesi olmadığını, İ.Ö. ile ise bir tören sırasında yalnızca tanıştığını ifade etti. Suçlamaların asılsız olduğunu belirten Başa, imza yetkisinin bulunmadığını vurgulayarak konuya ilişkin hukuki görüş aldığını aktardı.
Diğer bir tutuklu olan İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, yaptıkları görüşmelerin görevinden kaynaklı olduğunu savundu. Başa, Ekrem İmamoğlu’nun kampanya yürütmesinden sorumlu olan Necati Özkan ile de tanıştığını belirtirken, suçlamaları kesin bir dille reddetti. İBB İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Ramazan Gülten de kendisini tanıdığı kişilerle yalnızca İBB’deki iş ilişkileri dolayısıyla görüştüğünü ifade ederek, söz konusu raporlarda herhangi bir usulsüzlük yaptığı suçlamalarını kabul etmediğini belirtti.
Gülten, mimari estetik konusuyla ilgili geçmişte yaşanmış bir projeyle ilgili açıklamalarda da bulundu. 2011 yılında Zeytinburnu’nda gerçekleşen bir projeye dair eleştiriler ışığında, daha önceden bir kişi tarafından yürütülen bu yetkinin artık daha geniş bir komisyonda alındığını vurguladı. Gizli tanık olan Ladin tarafından yapılan suçlamalara karşılık Gülten, komisyon üyelerinin yeterliliği hakkında bilgiler vererek, herhangi bir yasa dışı faaliyet içinde olmadığını savundu.
Soruşturma kapsamında bir diğer dikkat çekici ifade ise İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun koruması Çağlar Türkmen’den geldi. Türkmen, yaptığı açıklamada İmamoğlu’nun güvenliği için otellerdeki kameraların bantlanmasının koruma ekibi tarafından alındığını ve ayrıca valizlerinde jammer bulunduğunu söyledi.
Adli kontrol tedbiri uygulanan İBB Başkan Danışmanı ve MEDYA AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun da hakimlikteki ifadesinde, İBB grubundan sadece birkaç kişiyle tanıştığını ve bu kişilerin sadece Beylikdüzü’nden uzun süre önce tanıştığı kişiler olduğunu belirtti. Ongun, “Aile olmak bir örgüt üyesi olmak mıdır?” şeklindeki savunmasında, örgüt üyeliği iddialarını reddetti. Eğitimli biri olduğunu ve kendi işini kurduğunu söyleyerek, yıllardır ticaret yaptığını ve her türlü faturasının mevcudiyetini dile getirdi.
Tüm bu ifadeler, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde gerçekleşen yolsuzluk soruşturmasının çeşitli boyutlarını ve suçlamalarla ilgili tarafların kendilerini nasıl savunduklarını gözler önüne serdi. Soruşturma derinleştikçe, birçok kişinin kaderini etkileyecek gelişmeler yaşanacağı öngörülmektedir.