Bankaların 2023 yılı ilk çeyreğini 216,1 milyar lira net karla tamamladığı bilgisini veren ekonomist Başevirgen, sektörün karının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 35 oranda arttığını belirtti. Ancak bu durum, kredi ve kredi kartı borçlarıyla bankaların ekonomik esaret altına aldığı vatandaşları etkilemekte. Faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle bankalara ödenen faiz miktarının hızla arttığını vurgulayan Başevirgen, bankalar iyi bir dönem yaşarken, icralık vatandaş sayısının da her geçen gün arttığına dikkat çekti. Milyonlarca dar gelirli vatandaş, artan hayat pahalılığı karşısında yetersiz kalan gelirleri nedeniyle kredi ve kredi kartı borçlarına yönelmiş, bu durum kişilerin sadece ana borçları değil, faizlerini de ödeyemez duruma getirmiştir.
Başevirgen, vatandaşların bireysel krediler için ocak-mart dönemi içerisinde bankalara ödemiş olduğu faiz miktarının, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 51,7 oranında artarak 158,9 milyar liraya; kredi kartı borçları nedeniyle ödenen faizin ise yüzde 53 oranında artarak 108 milyar liraya ulaştığını aktardı. Toplamda, vatandaşların bu dönemde bankalara yaptığı faiz ödemesinin 266,9 milyar lira olduğunu kaydeden Başevirgen, mevduat faizlerinin 19 Mart darbesinin şokuyla yeniden yüzde 50’nin üzerine çıktığını söyledi. Bankaların tüm vadelerdeki mevduata uyguladığı ortalama yıllık faizin 5,92 puan artarak yüzde 54,27’ye ulaştığını ifade etti. Ayrıca, vatandaşların bankalara olan bireysel kredi ve kredi kartı borçlarının son haftada 66 milyar lira artarak 4 trilyon 425 milyar liraya yükseldiğini belirtti. Bu durumun vatandaşların borcun faizini ödemeye çalışmaktan ana parayı ödemeye geçemediği bir duruma yol açtığına vurgu yaptı.
Kamu bankalarının karının yüzde 74,3 artarak 86,7 milyar liraya yükselirken, yerli özel ve yabancı sermayeli bankaların karının ise yüzde 17,3 oranında artarak 129,4 milyar liraya ulaştığını ifade eden Başevirgen, 2024 yılının tamamında bankalara ödenecek faizlerin toplamda 857 milyar lira olacağını, bu yıl ise bu rakamın 1,3 trilyon liraya ulaşacağı tahmininde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Faiz sebep, enflasyon sonuç” tezi bir kez daha geçerliliğini yitirmiş oldu. Faiz oranlarının artması ve enflasyonun yükselmesi durdurulamıyor; bu durumun çarpık ekonomi politikalarının sonucu olarak ülkeyi bir ekonomik krize soktuğu aşikar. Hem devletin borçları hem de vatandaşın borçları sürekli olarak artmaktadır. Yükselen faiz oranları nedeniyle vatandaşların ödediği faiz miktarının daha fazla olacağı, dolayısıyla bireylerin zor bir duruma düştüğü ifade edilmektedir.
Son olarak, icra dairelerine 1 Ocak – 2 Mayıs tarihleri arasında UYAP üzerinden gelen yeni dosya sayısının 2024 yılı itibariyle yüzde 7,4 oranında artarak 3 milyon 448 bin olduğunu belirten Başevirgen, önceki yıl bu dönemde 3 milyon 210 bin yeni dosya geldiğine dikkati çekti. İcra dairelerinde derdest bulunan toplam dosya sayısının 2 Mayıs itibariyle 23 milyon 329 bine yükseldiğini bildirdi. Derdest dosya sayısının son bir yılda net olarak 1 milyon 475 bin adet arttığını vurgulayan Başevirgen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Turpun büyüğünü başka yerlerde aramasın. Turpun büyüğü icra dairelerinde,” diyerek, mevcut ekonomik sorunların yansımalarını net bir şekilde ifade etmiş oldu.