VEKAM Direktörü Filiz Yenişehirlioğlu ile dedesi ve babasının çalıştığı çiftlikte doğup büyüyen Dr. Zeki Kamil Ülkenli, gerçekleştirilen panelin açılış konuşmalarında bu tür etkinliklerin devamının geleceğini belirtti. Özellikle 21 Mayıs’ta Çankaya Belediyesi Zülfü Livaneli Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan Kâmil & Orgun Ülkenli Arşiv sergisi ile beraber yayınlanacak kitap, bu devamlılığın temel taşlarını oluşturacaktır. Bu tür organizasyonlar sayesinde hem tarihimize dair bir bilgi aktarımı olacak hem de gelecek nesillere önemli kültürel miraslar bırakıcaktır.
Panelde çerçeve konuşmasını gerçekleştiren Prof. Dr. İlhan Tekeli, 5 Mayıs 1925 tarihinde kurulan Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) ile ilgili olarak, 1925’ten 2000 yılına kadar olan dönemin modern tarihini sundu. AOÇ’in Atatürk için manevi değeri olduğunu ve bu bağlamda kamuya bağışlanmasının bir ahlaki örnek teşkil ettiğine dikkat çekti. Prof. Tekeli, günümüzde önemli bir mesele olarak kalan arazinin nasıl korunacağına işaret etti ve 2011 yılında AOÇ’in 3. derece sit alanına indirilerek ranta açılma projesine karşı bir duruş sergilenmesi gerektiğini savundu. Kalan arazinin tarımsal çiftlik imgesinin korunarak esnek yeni bir proje geliştirilmesi ve kamuya ait olan alanın sahipliğinin yeniden yaratılması gerektiğini ifade etti.
Dr. Ülkenli’nin moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde Prof. Dr. İlhan Tekeli’nin yanı sıra Prof. Dr. Ali Cengizkan, Dr. Erdal Küçükyalçın, Prof. Dr. Çağatay Keskinok ve Şehir Plancısı Funda Erkal da yer aldı. Katılımcılar, AOÇ’in sadece bir tarım girişimi olmadığını, aynı zamanda Ankara ile bütünleşmiş, kenti besleyen ve eğitimle üretimin iç içe geçtiği bir yaşam kompleksi olduğunu vurguladılar. Bu bağlamda, AOÇ’nin zengin tarihinin ve işlevinin korunması gerektiği üzerinde duruldu.
Panelde, ODTÜ’de 2014 yılında açılan web sitesinin ve mimarlar odasının verdiği hukuki mücadele hakkında önemli bilgiler de paylaşıldı. Bu hukuksal süreçler, AOÇ’nin taahhüt edilen bağış şartına uygun olarak korunması amacıyla sürdürülmektedir. Katılımcılar, arazi ile ilgili olarak akademi, sivil toplum kuruluşları ve büyükşehir belediyesi arasındaki iş birliğinin artırılması gerektiğini vurguladılar. Bu açıdan, AOÇ’nin korunmasına yönelik ortak bir bilinç oluşturmanın ve çeşitli aktörlerle iş birliği yapmanın önemi dile getirildi.