USD38,84
%0.32
EURO43,55
%0.14
BIST9.541,30
%0.00
Petrol64,26
%-0.42
GR. ALTIN4.008,44
%-0.62
BTC4.011.614,75
%1.25
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Haluk GİRTİ
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Büyükçekmece Ailesi mi, Aile Şirketi mi?

Büyükçekmece Ailesi mi, Aile Şirketi mi?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Büyükçekmece Ailesi mi, Aile Şirketi mi?


Yazan: Haluk GİRTİ

Her seçim döneminde kürsüye çıkıp “Benim Büyükçekmece Ailem” diye seslenen bir belediye başkanı var bu şehirde. Adı Hasan Akgün. Uzun yıllardır bu ilçenin kaderini ellerinde tutan bu isim, halkın gözünde bir belediye başkanı olmaktan çıkıp bir tür yerel imparatora dönüştü. Peki gerçekten bu ilçeyi “ailesi” gibi mi görüyor, yoksa kendi ailesinin refahı için mi kullanıyor?

Sayın Akgün, konuşmalarında adaletten bahsediyor, Hz. Ömer’in adalet anlayışını örnek gösteriyor. Ancak bir eliyle adaletten söz ederken, diğer eliyle bu ilçenin nimetlerinden yıllardır faydalanıyor. Öyle ki kendi servetinin bile hesabını bilmediği söyleniyor. Mülkler, yatırımlar, gizli ortaklıklar… Bunların detayları kamuoyuna açıklanmadığı sürece, halkın zihninde oluşan “malı hamuduyla götürdü” algısı yok olmayacaktır.

Üstelik bu “aile sevgisi” söylemi sadece seçim meydanlarında var. Gerçek hayatta ise bırakın bir yardım eli uzatmayı, ilçenin yoksul sokaklarında başkanın gölgesi bile görünmüyor. Kendi ailesi lüks içinde yaşarken, Büyükçekmece’nin dar gelirli halkı, geçim mücadelesi veriyor. Aç kalan komşusunu hatırlamak bir yana, halkla arasına görünmez duvarlar ören bir başkan profiliyle karşı karşıyayız.

İlçenin dört bir yanına dikilen taş heykeller, estetikten uzak bir “gösteriş mimarisi” haline gelmiş durumda. Başta Atatürk heykeli olmak üzere, şehrin birçok noktasında bu taş yığınları yükselirken, altyapı sorunları, işsizlik ve sosyal yardımlar gibi temel ihtiyaçlar ikinci plana itiliyor. Heykel dikmekle halkın gönlü kazanılmaz; gönül halkın derdini dinlemekle, sofrasına ortak olmakla kazanılır.

Dahası var… Büyükçekmece’deki rant yetmemiş olacak ki, çevre ilçelere de akıl verir, projelere ortak olur hale geldi. Belediyecilik artık bir hizmet aracı değil, bir çıkar ve nüfuz alanı haline dönüştü. “Danışmanlık” adı altında başka belediyelere yön veren bir yapıdan kim kâr sağlıyor acaba? Kim zenginleşiyor, kim fakirleşiyor?

Ve en acısı, tüm bu düzenin içinde Sayın Akgün hâlâ halkına dönüp “Benim Büyükçekmece Ailem” diyebiliyor. Bu nasıl bir aile ki evlatları yoksul, çaresiz, sahipsiz; ama aile reisi zengin, kibirli ve görkemli hayatından taviz vermiyor?

Bir şehri yönetmek, sadece heykeller dikmek, yollar açmakla olmaz. Bir lider halkının yüreğine dokunmalı. Gönül köprüleri kurmalı. Lakin burada karşımızda kibirle beslenmiş, eleştiriye kapalı, halktan uzak bir yönetim anlayışı var. Ve bu anlayış artık değişmeli. Çünkü halk, artık şov değil, adalet istiyor. Heykel değil, ekmek istiyor. Göz boyama değil, gerçek hizmet istiyor.

Sayın Akgün’e sormak lazım: Siz gerçekten Büyükçekmece’yi mi seviyorsunuz, yoksa sadece o rantın büyüsünü mü?..

Büyükçekmece Ailesi mi, Aile Şirketi mi?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Girdap Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!