Beyaz Saray Sözcüsünden ABD-Çin Ticaret Gerginliği Açıklamaları
Beyaz Saray Sözcüsü Leavitt, düzenlediği basın brifinginde, ABD ve Çin arasındaki gümrük tarifeleri konusundaki gerginliği değerlendirdi. Leavitt, “Top artık Çin’in sahasında. Çin’in bizimle bir anlaşma yapması gerekiyor. Biz onlarla anlaşma yapmak zorunda değiliz.” ifadesini kullandı. Bu sözler, ABD yönetiminin Çin’e yönelik baskıyı artırma kararlılığı olarak yorumlandı.
Leavitt, Çin’in dünya üzerindeki diğer ülkelerden yalnızca büyüklüğü ile ayrıldığını öne sürdü. “Çin, bizim sahip olduğumuz şeyi, yani Amerikan tüketicisini istiyor; bir başka deyişle bizim paramıza ihtiyaçları var.” diyen Leavitt, Başkan Trump’ın, Çin ile bir anlaşmaya açık olduğunu ancak bunun Çin’in inisiyatifinde olduğunu vurguladı. Leavitt’in bu değerlendirmeleri, ABD’nin Çin’le olan ticari ilişkilerdeki güçlü duruşunu yansıtan bir mesaj olarak öne çıktı.
Gümrük Anlaşmaları ve Diğer Ülkelerle İlişkiler
Leavitt, ABD’ye misilleme yapmayan birçok ülkeyle gümrük ve ticaret anlaşmaları konusunda görüşmelerin devam ettiğini belirtti. “Yakın zamanda bazı ülkelerle gümrük tarife anlaşmalarımızı açıklayacağız.” ifadesi, yeni ticaret politikalarının işareti olarak yorumlandı. Bu durum, ABD’nin uluslararası ticarette daha geniş bir etki alanı yaratma hedefinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Sözcü, yönetimin bazı otomobil parçaları ihracatında vergi muafiyeti getirebileceğine dair sorulara da cevap verdi. Trump’ın bu gümrük müzakerelerinde esnekliğe sahip olduğunu dile getiren Leavitt, adil olmak kaydıyla her ülkeyle anlaşmalar yapabileceklerini ifade etti. Bu açıklama, ticaret müzakerelerinde esneklik sağlanabileceği anlamına geliyor ve ABD’nin farklı pazarlarda rekabet gücünü artırmayı hedeflediğini gösteriyor.
ABD ile Çin Arasındaki Tarife Restleşmesi
ABD ile Çin arasında süregelen ticari çatışmalar, her iki ülkenin de birbirlerine karşı uyguladığı yüksek gümrük tarifeleri ile daha da tırmandı. Çin, ABD’nin tarife artışlarına ilk cevap veren ülke oldu ve benzer oranda karşılık verdi. İki ülke arasındaki bu tarife restleşmesi sonucu, ABD, Çin’e uyguladığı gümrük tarifesini yüzde 145’e, Çin ise ABD’ye yönelik tarifeleri yüzde 125’e çıkarmıştı.
Washington yönetimi, diğer ülkelerle karşılıklı tarifeleri 90 gün ertelemesine rağmen, Çin’e yönelik tarifelerin hemen yürürlüğe girdiği duyuruldu. Bu durum, ABD’nin Çin ile olan ticari ilişkilerde belirgin bir sertlik sergilediğini gösterdi. Eylül ayında Trump, belirli teknoloji ürünleri, akıllı telefon, dizüstü bilgisayar, sabit disk, bilgisayar işlemcisi ve çipler gibi ürünlerin ek vergilerden muaf tutulacağını açıklamıştı. Bu durum, sektördeki firmalar için bir nebze de olsa rahatlama sağlayacak bir adım olarak değerlendirildi.
Sonuç olarak, Beyaz Saray siyasi gündemi ve uluslararası ticaret politikaları açısından önemli bir dönüm noktasında yer alıyor. ABD’nin Çin ile ilişkilerinin geleceği, yakın zamanda yapılacak olan görüşmelerin seyrine bağlı olarak şekillenecek ve bu süreçte diğer ülkelerle olan ticari ilişkiler de önemli bir rol oynayacaktır.