İsrail’in 7 Ekim tarihinden bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda, en az 36 bin 224 Filistinlinin yaşamını yitirdiği bildirilmektedir. Bu kayıplar arasında 15 bin 328 çocuk ve 10 bin 171 kadın bulunmaktadır. Saldırılar sırasında halkın sığındığı hastaneler, ibadethaneler ve eğitim kurumları da hedef alınmış, böylece sivil altyapı büyük zarar görmüştür. Enkaz altında halen binlerce kişinin olduğu tahmin edilmektedir.
ABD’nin Gazze’ye yardım amacıyla inşa ettiği 320 milyon dolarlık yüzer iskele, fırtına nedeniyle 24 Mayıs’ta parçalanmıştır. İsrail’in yardımıyla iskele parçaları Aşdod limanına getirilerek tamir edilmeye başlanmıştır. Ancak tamir işlemlerinin bir haftadan fazla sürebileceği belirtilmektedir. Pentagon yetkilisi Sabrina Singh, yüzer iskelenin yeniden kurulumundan sonra insani yardımların Gazze’ye ulaştırılması için İsrail ile bir mekanizma oluşturulup oluşturulmadığı sorusuna cevap vermiştir. Singh, yüzer iskele parçalandığından beri yardım dağıtımının durduğunu ve ellerinden geldiğince hızlı bir şekilde iskeleyi onarmaya çalıştıklarını ifade etmiştir.
ABD’nin Gazze’ye havadan yardım yapma konusunda belirsizlik yaşadığına dair çelişkili açıklamalar yapılmıştır. Singh, öncelikli olarak havadan yardımların devam ettiğini belirtmiş ancak sonradan İsrail ordusunun hava operasyonları sırasında güvenlik riski olduğunu söylemiştir. Bu nedenle son zamanlarda havadan yardım yapılmadığını, ancak bu durumun değişebileceğini ifade etmiştir. Singh, Gazze’ye havadan ve denizden yardımın geçici çözümler olduğunu, en etkili yardım yolunun kara geçişleri olduğunu vurgulamıştır.
Gazze’deki sivillerin korunması için ABD’nin henüz kayda değer bir plan görmediğini belirten Singh, insani yardımların ulaştırılması amacıyla uğraştıklarını kaydetmiştir. Refah’ta sivillerin korunması için net bir plan olmadığını ifade eden Singh, ABD’nin sadece insani yardımları ulaştırmaya çalıştığını belirtmiştir. Gaza’ya hava ve deniz yoluyla yapılan yardımların ancak geçici çözümler olduğunu belirten Singh, en etkili yardım yolunun kara geçişleri olduğunu vurgulamıştır.