Haziran seçimleri, Avrupa Birliği (AB) kurumlarındaki üst düzey yetkililerin geleceklerine ışık tutacak. Bu süreçte 2019’daki Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin ardından atanan birçok AB yetkilisi, şimdi görevlerinden ayrılmış durumda. Bu kapsamda AB kurumlarındaki üst düzey pozisyonlara atanacak kişileri belirlemede, olası yeni fırsatlar peşinde olan siyasetçiler ön plana çıkıyor.
Bu yıl 6-9 Haziran tarihlerinde gerçekleşecek AP seçimlerinde 720 milletvekili belirlenerek, AB yönetiminde kimlerin yer alacağı netlik kazanmış olacak. Mevcut pozisyonlarına benzer görevlere getirilmeyecekleri için yeni fırsatlar arayan pek çok siyasetçi, kamuoyunda rahatsızlığa neden olacak şekilde bireysel geleceklerine odaklanmış durumdalar. Özellikle AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in adı, NATO için geçerli bir aday olarak geçmeye başlamış durumda.
AB Konseyi Başkanı Charles Michel de kariyer hedeflerinde bir değişiklik yapmak isteyen isimler arasında yer alıyor. Michel, Avrupa seçimlerinde aday olmaya karar verdirdiğini duyurarak, 2024’teki seçimlerde aday gösterilirse mevcut görevinden erken ayrılacak. Bu durum, mevcut görevinin sona erme tarihini erkene çekeceğinden, yeni bir AB Konseyi Başkanı konusunda belirsizliklere yol açmakta. Öte yandan AB Komisyonunun “iki numarası” olarak bilinen Frans Timmermans da Hollanda’da sol ittifakın başbakan adayı olduğu için mevcut görevinden ayrılmıştı.
Bunun yanı sıra Abel Rekabet Komiseri Margrethe Vestager, Avrupa Yatırım Bankası Başkanlığı’na aday olarak geçici olarak görevinden ayrılmış, ardından görevine dönmüştü. Ayrıca Adaletten Sorumlu Üyesi Didier Reynders, Avrupa Konseyi Genel Sekreter adayı olmak isteğini belirtmişti. En son olarak AB’nin ticaretten sorumlu üyesi olan Phil Hogan, kendi görevinden ayrılıp Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) başkanlığına aday olduğunu belirtmişti. Bu tür yaşananlar, AB kurumları içerisinde oldukça dikkat çekici bir süreç haline gelmiş bulunmaktadır.