İstanbul Modern tarafından düzenlenen “Aklın Manzaraları” sergisi, medya sanatçısı Ali Kazma’nın dünyanın farklı bölgelerinde ürettiği sanat eserlerini izleyiciyle buluşturuyor. Bu sergide, sanatçının Japonya’nın Nara kentinde altı asır boyunca süregelen geleneksel mürekkep yapımını belgelediği “Sumi” (2025) adlı video eseri ilk kez gösterim opportunities sunuyor.
Küratörlüğünü Öykü Özsoy Sağnak ve Demet Yıldız Dinçer’in üstlendiği etkinliğin asistan küratörlüğünü ise Yazın Öztürk yürütüyor. “Aklın Manzaraları”, sanatçının 55. Venedik Bienali Türkiye Pavyonu’nda yer alan “Hat” (2013) ve “Dövme” (2013) adlı videolarının yanı sıra, erişimi zor olan kütüphaneler, matbaalar, ciltçiler ve restorasyon atölyeleri gibi mekanları belgeleyen fotoğraflardan oluşan bir seçkiyi de içeriyor.
Orhan Pamuk’un kişisel arşivine ve yaşam alanına odaklanan “Mürekkep Evi” (2023) ile Arjantinli yazar ve kitap tarihçisi Alberto Manguel’in kütüphanesinin Fransa’dan Portekiz’e taşınmasını konu alan “Alberto Lizbon’da” (2024) eserleri, sergide izleyicilerle ilk kez buluşacak diğer önemli çalışmalar arasında sayılıyor.
İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, sergiyle ilgili olarak, “Ali Kazma’nın insanlık tarihi, üretim kültürü ve düşünsel mirasa odaklanan eserlerini sergilemaktan büyük mutluluk duyuyoruz. İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi olarak, Türkiye’de bir müze bünyesinde kurulan ilk ve tek fotoğraf galerisi olma misyonumuzla, çağdaş sanatta fotoğraf ve video gibi disiplinlerin önemini daha görünür kılmayı sürdürüyoruz. Bu sergi, hem analog hem de dijital üretimler arasında kurduğu özgün diyaloğu ile sanatın çok katmanlı doğasına ışık tutuyor” açıklamasında bulundu.
‘HAYATIMI ADADIĞIM İŞLERİM KENDİ ŞEHRİMDE’
Ali Kazma, “Aklın Manzaraları” sergisi ile ilgili olarak, “İstanbul’daki sergilerime daha fazla özen gösterdiğimi düşünüyorum. Bu sergiler, kişisel tarihimin, şu anımın ve geleceğimin kesiştiği noktalar. Yaklaşık on yıl aradan sonra İstanbul Modern gibi bir kurumda kendi şehrimde sergi açmak benim için büyük bir anlam taşıyor. Yurt dışında yapmış olduğum sergilere katılamayan akrabalarım ve eski öğrencilerim için de bir fırsat yaratmış oluyorum. Ayrıca ‘Hat’ ve Orhan Bey ile ilgili çalışmalarım, üretim bölgelerine çok yakın bir konumda sergileniyor. Orhan Pamuk’un evi buradan yaklaşık iki yüz metre uzaklıkta. İki buçuk yıllık bir çalışmanın sonucunun, aynı bölgede ve Türkiye’de ilk kez gösterilmesi benim için çok heyecan verici. Kendi şehrimde, yerimde yaşadığım işleri paylaşmak benim için büyük bir değer” diyerek duyduğu mutluluğu ifade etti.
İstanbul Modern Şef Küratörü Öykü Özsoy Sağnak ve Fotoğraf Küratörü Demet Yıldız Dinçer, serginin oluşumunun, Kazma’nın edebiyat ve kitaplara duyduğu ilgi etrafında şekillendiğini belirtti. “Aklın Manzaraları”, yazarların mekânları, yazma süreçleri ve bu süreçlerin gerçekleşmesine olanak tanıyan matbaalar, kütüphanelerle mürekkebe odaklanan eserlerden oluşuyor. Kazma, insan faaliyetlerine dair sorgulamalarını edebiyat ve yazı üretimi üzerinden devam ettiriyor; izleyiciyi, video ve fotoğrafın ‘görünmeyeni görünür kılma’ kapasitesi üzerine düşünmeye davet ediyor. Bu sergi, sanatçının uzun bir aradan sonra Türkiye’deki ilk büyük ölçekli müze sergisi olma özelliğine de sahip” şeklinde konuştu.
SANAT VE EDEBİYAT BULUŞMASI
Ali Kazma ve Alberto Manguel, 14 Haziran Cumartesi günü saat 15.00’te düzenlenecek bir söyleşiyle bir araya gelecek. Bu etkinlik, sanat ve edebiyatın kesişim noktasında gerçekleşecek ve Kazma’nın çalışmalarının yanı sıra, Manguel’in “gerçeklik ile hayal gücü arasında bir dönüşüm portalı” olarak tanımladığı düşünceleri üzerine bir tartışma ortamı sunacak. Moderatörlüğünü Demet Yıldız Dinçer’in üstleneceği bu buluşma, “Aklın Manzaraları” sergisinin ilk kamusal etkinliği olacak.
“Ali Kazma: Aklın Manzaraları”, 1 Şubat 2026’ya kadar ziyaret edilebilecek.
