Almanya’da dünkü genel seçimlerden galip çıkan Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin başbakan adayı ve Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz, Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile hükümeti kurmak istediklerini söyledi.
Almanya’daki genel seçimlerin ardından Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz, dünkü seçimlerde elde edilen sonuçlarla parti açısından önemli bir dönüm noktasına ulaşmış durumda. Merz, düzenlediği basın toplantısında, CDU/CSU’nun söz konusu seçimde “olağanüstü” bir başarı elde ettiğini ve bir önceki seçimlere göre 3 milyon oy daha fazla aldıklarını belirtti. Bu durum, partinin, Almanya siyasi arenasına yeniden ivme kazandırma çabalarının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Hükümeti kurma yetkisinin CDU/CSU’ya ait olduğunu vurgulayan Merz, meclisteki sandalye dağılımının, CDU/CSU ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) arasında bir koalisyon hükümeti kurmaya yeterli olduğunu dile getirdi. Merz, “Biz de tam da bunu istiyoruz.” diyerek, önümüzdeki günlerde bu konuda yoğun görüşmeler yapacaklarını ifade etti. Hedefinin nisan ortasına denk gelen Paskalya Yortusu’na kadar hükümeti kurmak olduğunu belirten Merz, SPD ile yapıcı ve hızlı görüşmeler yapma konusunda kararlı olduğunu bildirdi.
Merz, Almanya’nın etkin bir yönetim yapısına ihtiyacı olduğunu ve mevcut belirsizliğin en kısa zamanda sona ermesi gerektiğini dile getirdi. Bu bağlamda, bugün SPD eş başkanlarıyla bir görüşme yapacağını ve ardından Başbakan Olaf Scholz ile bir geçiş dönemi oluşturmak amacıyla bir araya geleceğini açıkladı. Geçiş döneminin birkaç hafta süreceğini tahmin eden Merz, görüşmelerde öncelikle Seçim Yasası, dış ve güvenlik politikası, göç ve ekonomik konuların ele alınacağını belirtti.
Göç politikası üzerine sorulan bir soruya yanıt veren Merz, Sosyal Demokrat Parti’nin, CDU/CSU’nun savunduğu göç politikasını sertleştirme konusunda istekli olup olmadığını merak ettiğini, Brandenburg eyaletindeki koalisyon sözleşmesinde sınır kontrolüne dair unsurların yer aldığını kaydetti. Merz, “Ancak kesinlikle sınırları kapatmaktan bahsetmiyoruz. Sadece daha iyi bir sınır güvenliği sağlamak istiyoruz.” diye ekledi.
Seçim sonuçlarına göre Almanya için Alternatif (AfD) partisinin oylarının iki katına çıkması üzerinden de değerlendirmelerde bulunan Merz, bu durumun, merkezde yer alan demokratik partilere ortak çözümler bulmaları için bir uyarı olduğunu belirtti. Merz, Almanya’nın krizlerden çıkması ve halkın demokratik partilere yeniden güveninin sağlanması amacıyla çalışmalara devam edeceklerini söyledi. Bu bağlamda, Federal Meclis’in 21. Yasama döneminin, bu hedefe ulaşma konusunda son fırsat olabileceğini vurguladı.
ALMANYA-ABD İLİŞKİLERİ
Friedrich Merz’in, seçim gecesi ABD’ye yönelik eleştirileri hatırlatıldığında, ABD’nin Avrupa’ya olan ilgisinin azalmış olduğunu ifade etti. Merz, “Amerikalıları, transatlantik ilişkilerin sürdürülmesinin karşılıklı çıkarımıza olduğunu anlatabileceğimizi umuyorum.” dedi. Kendisinin başbakan olması durumunda, transatlantik ilişkilerin sona ermesinin hem Avrupa hem de Amerika için zararlı olacağını belirterek, Avrupa’da birlik olmanın önemine dikkat çekti. Ayrıca, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile de görüşerek, ortak konularda mutabakat sağladıklarını ifade etti.
Düzenlenen basın toplantısında NATO ilişkileri hakkında da konuşan Merz, NATO bünyesinde transatlantik ilişkilere dair umutlu olduğunu ve bu ilişkilerin güçlenebileceğine inandığını belirtti. Böylece hem Almanya’nın hem de Avrupa’nın uluslararası ilişkilerdeki rolünü güçlendirmeyi hedefledi.
Sonuç olarak, CDU/CSU’nun seçim sonuçları, Almanya’da siyasi dengeleri yeniden şekillendirebilirken, Merz’in liderliğinde, hükümeti kurma süreci hızla devam edecektir. Bu süreç, CDU/CSU için yalnızca bir yönetim oluşturmak değil, aynı zamanda Merkel döneminin ardından, Almanya’nın ulusal ve uluslararası düzeyde daha etkin bir rol oynamasını sağlamak için de önemli bir fırsat sunmaktadır.