Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eli kanlı Baas rejiminin sona ermesiyle birlikte Suriye’de huzura ve güvenliğe giden yolun kapıları açılmıştır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 Aralık 2023 tarihinde AK Parti Konferans Salonu’nda düzenlenen Dünya İnsan Hakları Günü Kardeşliğin Yüzü Programı’nda bir konuşma gerçekleştirdi. Bu konuşmada, dünyanın çeşitli köşelerinde Türkiye’ye ümit bağlayan ve kaderini Türk milletinin geleceğiyle birleştiren insanlara selamlarını iletti. Özellikle Gazze ve işgal altındaki Filistin topraklarında özgürlük mücadelesi verenlere hürmetler sunan Erdoğan, 61 yıl süren zulüm sonrasında özgürlüğe kavuşan Suriye halkına da sevgi ve muhabbetlerini iletti.
Her yıl kutlanan Dünya İnsan Hakları Günü hakkında konuşan Erdoğan, bu özel günün, mağdur coğrafyalarda yaşayanlar için hayırlar getirmesini dileyerek, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 76 yıl önce kabul edildiğini hatırlattı. Beyannamenin, dünya genelinde sıkça referans alınmasına rağmen çoğu zaman içeriğinin uygulanmadığını vurguladı. Bu beyanname, tüm insanların eşitliği ve özgürlüğünü garanti altına alırken, zamanla uygulanabilirlik açısından büyük sorunlar yaşamıştır. Erdoğan, bu durumun en acı örneklerinin gönül coğrafyasında yaşandığını ifade etti.
Erdoğan, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul gününü, İsrail’in Filistin topraklarında terör estirmeye başlamasıyla ilişkilendirerek, o günden beri yaşanan insan hakları ihlallerine dikkat çekti. Ikona olan bu belge, sadece İsrail’in hukuksuzluklarına değil, Balkanlar’daki soydaşların zorla göç ettirilmesine ve tarih boyunca farklı bölgelerde yaşanan ağır insan hakları ihlallerine engel olamamıştır. Bu bağlamda, Srebrenitsa katliamından Ruanda soykırımına kadar birçok trajik olaya dikkat çekti.
Erdoğan, Türkiye’nin de sahne aldığı zorlu koşullarda terör ve saldırılara maruz kalmasına rağmen, özellikle bölücü terör gruplarına karşı mücadelede birçok vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlattı. 15 Temmuz gecesi yaşanan FETÖ darbe girişimi sırasında 252 insanın şehit olduğunu ifade eden Erdoğan, uluslararası camianın bu olaylara karşı sessiz kalmasını eleştirdi. İnsan hakları talebinin çoğu zaman siyasi bir kavram olarak direndiğini ve reel durumu yansıtmadığını söyledi.
Erdoğan, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” ilkesi ile Türkiye’nin insan hakları konusuna her zaman duyarlı bir yaklaşım benimsediğini dile getirdi. Tarih boyunca birçok mazlumun yanında olduklarını, çeşitli dönemlerde soykırım ve zulme maruz kalan topluluklara kapılarını açtıklarını belirtti. 20. yüzyılda Polonyalı mültecilere ve Nazilerden kaçan insanlara Türkiye’nin sunduğu yardım örnekleriyle bu duyarlılığını pekiştirdi.
Türkiye’nin kapılarını sadece sığınmacılara değil, gönül dünyasını da açtığını vurgulayan Erdoğan, yaraları sarmak konusunda tarihi bir sorumluluk taşıdıklarını ifade etti. Özellikle Suriye krizinde, ‘Ensar’ anlayışı ile hareket ettiklerini vurguladı ve ülkelerine dönecek sığınmacılar konusunda gerekli adımları atacaklarını belirtti.
Son olarak, Erdoğan, Suriye’de huzura ve güvenliğe ulaşmanın yolunun açıldığını belirterek, CHP’nin mülteci düşmanlığını eleştirdi. İç cepheyi güçlendirme hedeflerinin arkasında Türkiye’yi bölgedeki tehditlerden uzak tutma arzusu bulunduğunu da ifade etti. Ülkedeki farklı fikirlerdeki insanları bir araya getirmenin gerektiğini söyleyerek, toplumun ortak noktalarına odaklanılması gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaş