Yandaş Medyaya Çağrı: Gerçek Gazetecilik İçin Çok mu Geç?
Eskiden Bırakın Basın Mensubunu Göz altına almayı, önünde ceket iliklerdi siyasiler ve de bürokrasi.
ÖZEL HABER
Toplumun gözü kulağı olması gereken medya, artık bazı güç odaklarının kulu kölesi mi oldu?
Bir dönem mazlumun sesi, halkın nefesi olan birçok medya kuruluşu, bugün suskun.
Bazıları ise sadece güçlünün ekranı, zenginin mikrofonu, iktidarın basın bülteni gibi çalışıyor.
Bu millet soruyor:
“Siz bizim bildiklerimizin on katını biliyorsunuz ama neden susuyorsunuz?”
Gazeteci dediğin gerçeğin peşinden koşar. Ama ne yazık ki bugün birçok haberci, gerçeğin değil, çıkarın izini sürüyor.
Lay lay lom haberlerle, magazin köpükleriyle, sansürlenmiş ekranlarla halkın aklı karartılıyor.
Peki neden?
“Keser Döner, Sap Döner…”
Bugünün güçlüsü yarının sanığı olabilir.
Bugün sahip olduğunuz ekranlar, yarın delil klasörlerinde yer alabilir.
Unutmayın: Keser döner, sap döner… Gün gelir hesap döner!
O yüzden çağrımız açık:
Yandaşlığı bırakın, yeniden gazeteci olun.
Eskisi gibi cesur, eskisi gibi halktan yana, eskisi gibi vicdanlı olun.
Basın Özgürlüğü Nereye Gitti?
Bir zamanlar bu ülkede “basın özgürlüğü” diye bir kavram vardı.
Gazeteciler, makamdan değil halktan güç alırdı.
Mikrofonlar saraya değil, sokağa dönerdi.
Şimdi ise görüyoruz ki birçoğunuz “körle yatan, şaşı kalkan” misali kimliğini yitirmiş.
Eskiden garibin, gurabanın, yetimin, ezilenin hakkını savunurdunuz.
Şimdi ise güce tapanların borazanı oldunuz.
“Vicdanınız nerede?”
“Allah korkunuz hiç mi kalmadı?”
Gerçek Gazetecilik, Susmayanların İşidir
Ekranları, manşetleri, mikrofonları halkın sesi yapmak hâlâ elinizde.
Yeter ki o kaybolan cesareti yeniden bulun.
Yeter ki korkmadan konuşun, çıkar gözetmeden yazın.
Çünkü bu milletin artık makyajlı haberlere, montajlı gerçeklere değil, hakikate ihtiyacı var.
“Yazıklar olsun, halkı değil patronu düşünen gazetecilik anlayışına!”