Kahramanmaraş merkezli depremler, seçim belirsizlikleri ve jeopolitik risklerle karşı karşıya kalan Borsa Istanbul, yabancı yatırımcıların ilgisini çekerek, kendisine olan beklentileri artırdı. 14 Mayıs’ta yapılan seçimlerin ardından Türkiye’de ekonomik gidişat olumlu yönde değişmeye başladı. Ayrıca, dünya genelinde merkez bankalarının enflasyonla mücadele kapsamındaki güçlü adımlarından biri olarak TCMB de katıldı. Bu dönemde Türk lirası yabancı yatırımcıların radarına girmeyi başardı. Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) son üç yılın en düşük seviyesine indi. Yurt dışında yerleşik kişilerin Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) ve hisse senedi alımlarının artması, Borsa Istanbul’u olumlu yönde etkiledi. Yılbaşından bu yana hisse senetlerindeki alımlar 1 milyar 349 milyon dolara ulaştı.
Borsa Istanbul’da BIST 100 endeksi yılın son çeyreğinde satış ağırlıklı bir seyir izledi ve yıllık bazda yüzde 35,6 yükselerek 7.470 puana çıktı. Dolar bazında incelendiğinde ise yatırımcısına yüzde 14,1 kaybettirdi. Araştırmacılar, sektör endekslerinin incelenmesi sonucu 2023’te yatırımcısına sigorta sektörünün en çok kazandırdığı, en fazla kaybettiren sektörün ise madencilik sektörü olduğunu tespit etti. Şirket bazında en çok kazandıranın yüzde 603 ile Borusan Boru Sanayi, en fazla kaybettirenin ise yüzde 67 ile Çan2 Termik Santrali olduğu görüldü.
BIST 100 endeksi şirketlerin ortalama fiyat/kazanç (F/K) oranının 6,08 olduğu gerçekleşirken, MSCI Türkiye endeksinin 12 aylık beklenen F/K oranının kasım sonu itibarıyla 4,8 olarak tespit edildi. Analistler, bu oranların tarihsel ortalamalarının altında olduğunu vurgulayarak, yeni ekonomi yönetiminin atığı adımların meyvelerini vermeye başlamasıyla BIST 100 endeksinin çarpanlarında iyileşme başlamasını öngördü.
Son dönemde yabancı yatırımcıların Türkiye’nin pay piyasalarına ilgi göstermeye başladığı belirtilirken, 2023 yılında 54 şirketin toplamda 73,9 milyar liralık fon sağlayarak, halka arzlarda artış yaşandığına dikkat çekildi. Her ne kadar Borsa Istanbul, depremler, seçim belirsizlikleri ve jeopolitik risklerle karşı karşıya olsa da alınan ekonomik önlemler ve dış yatırımlar, gelecek yıla ilişkin iyimser beklentilere sebep oldu.