“Teşkilatsız eşkıya” ve “sivil itaatsiz”; sözleriyle dikkat çeken Çağrı Sinci, isyan çağrısı yapıyor. İndigo ile birlikte çıkardığı “Sivil İtaatsiz” parçasında dinleyicisine, “Artık sebeplerle ilgilen, tek sonuçla değil; majör medyayla bilgilenme, senin bir beynin var; baş kaldır, isyan et, yolumdan çekil!” şeklinde sesleniyor.
Türk rap müziğinin en dikkat çekici ve isyan dolu ismi olan Sinci, hem romantik hem de protest bir kimlik sergiliyor. “Bu sabah da sebep buldum ölmemek için ve bu sabahki bahanem de sensin yine; neden bilmem sonbaharda daha güzelsin her zaman olduğundan, yazdan bile” dizeleri, ona olan ilgiyi artırıyor.
Çağrı Sinci, bu dönemin ozanlarından biri olarak kabul ediliyor. Aşkı, sevdayı, isyanı, dayanışmayı ve kavgayı eserlerinde sıkça işliyor. Son albümü “Başkası”, zengin duygusal yapısıyla dikkat çekiyor. Solo konserlerinin yanı sıra Zülfü Livaneli’nin 60. sanat yılı etkinliklerinde, Grup Mengene (Barış Atay ve Nihat Mugil) ile beraber Livaneli’nin şarkılarını, o konser için yazdığı sözlerle sahneye taşıyor. Sinci, 28 Haziran’da saat 21.00’de hip hop orkestrası Yeraltı Sakinleri ile birlikte hayranlarıyla buluşacak.
Sinci ile “Başkası” albümü, Gökyüzü Herkesindir projesi ve yeni projeleri hakkında sohbet ettik.
‘MÜZİĞİMİ İRDELEYEBİLİYORUM’
– “Başkası” albümü ile başlayalım. Önceki eserlerden oldukça farklı. Biçim, form ve üslup olarak değişen bir şey var mı? Bu, rap yolculuğundaki bir başkalaşımın ilk adımı mı?
Aslında bu, o başkalaşım sürecinin sonuncusu. Müziğe ve yazım tarzıma olan yaklaşımım, ilk başladığım zamandan oldukça farklı. Bu albüm, bu değişimin bir yansıması oldu.
– Belirli bir hayran kitleniz var. Geleneksel tarzınızı sevenler, farklı deneyimler karşısında olumsuz tepkiler verebilir. Bu durum korkutucu mu?
Değişim, o kadar tutarsız değildi aslında. Sadece bazı detayları öne çıkarttım bu albümde. Kendi stilimin en belirgin yönlerini sunduğum için, dinleyiciler bu durumu daha çok sevdiler. Hiç kimse eski müziğim ile mevcut müziğim arasında bir karşılaştırma yapmadı. Her albüm sonrası, en iyi şarkının hangisi olduğu tartışmaları başlıyor, ancak beş yıl sonraki en iyi albüm yine “Başkası” olacaktır. Bununla birlikte, müziğimi inceleme ve değerlendirme yeteneğimle gurur duyuyorum.
‘UMURSAMIYORUM’
– Dinleyici yorumları senin için önemli mi?
Ne söyledikleri hiç umurumda değil.
– Gerçekten mi?
Evet. Müziğimle ilgili görüşleri önemsemiyorum. Önceki zamanlarda bunlara açığımdı ama artık bu tür tartışmaları dikkate almaktan vazgeçtim. Dinleyiciye bırakılan bir geri dönüş, tekrara düşmemi sağlayabilir.
– “Başkası” albümünde önceki eserlerinden ne gibi farklılıklar var? Bize bu konuda senin bakış açını dinlemek isteriz.
Aslında hepsi farklı. Albümde öne çıkan şarkılar, yıllar içerisinde üzerinde çalıştığım ve “Çok güzel oldu, dursun” dediğim eserler. Albümdeki şarkılar, çoğunlukla yabancılaşma teması üzerine kurulu. Yazma alışkanlığım, oturup düşündüğüm değil, bir şeyler yazmam gerektiğinde oluşan bir akışla ilerliyor. Teknik olarak sesimi kullanmanın yanı sıra, müzikal anlamda da farklar yarattım. Daha fazla enstrüman ekledim. Önceki şarkılarımda sözler ön plandaydı; şimdi ise enstrümanlarla daha fazla alan bırakmaya özen gösterdim.
– Bu çizgide devam mı edeceksin?
Bu konuda kesin bir şey söyleyemem. Gelecek belirsiz.
MODERN ÇAĞIN OZANI
– “Modern çağın ozanı” tanımına katılıyor musun? Ayrıca, lirik kalitenin altında yatan sebepler nedir?
Söze büyük bir önem veriyorum. Eğer müziğimiz yoksa, anlam ifade eden sözleri kullanmam. Her sanatçının güçlü olduğu alanlar var. Ben de sözlerimle ön plana çıkmak istiyorum. Rap müziğini sevmemin sebeplerinden biri de bu sözdür; edebiyatla olan ilişkisi benim için önemli.
– Edebiyat da senin için önemli bir üçüncü kaynak…
Evet, “Başkası” albümünde birçok şaire atıfta bulunuyorum. Ahmet Haşim, Atillâ İlhan, Hasan Hüseyin Korkmazgil gibi isimler benim için ilham kaynağı. Onların sözleriyle zaman zaman arkamı destekleyerek devam ediyorum.
– İngilizce öğretmenliğinin rap müziğindeki etkileri neler oldu?
Aslında katkısı kadar zararı da oldu. Zamanımın büyük bir kısmını alıyordu. Ama öğretmenlik sürecinin yanı sıra yaşadığım pek çok deneyim, hikâyeler biriktirmemi sağladı.
– Hikâyelerinden yola çıkarak, bu konuyu şarkılarına nasıl yansıtıyorsun?
Bir detay, bütün bir hikâyenin yeniden yorumlanmasına sebep olabilir. Örneğin “Bebek” şarkısındaki bebek gerçek bir hikâyeye dayanıyor; “Çakmak Gazı” gibi diğer şarkılar da yaşanmış olaylardan esinlendi.
‘BAŞKALDIRI HİSSİYATI KARŞILIKLI’
– Duruşun net; politiksin, protest bir tavır sergiliyorsun ve işçilerin yanında yer alıyorsun. “Proleter rapçi” tanımına nasıl bakıyorsun?
Adalet arayışı bu kapsama dahil olsa da “proleter rapçi” ifadesi bana uymuyor; çünkü hayatımda emekçi kimliğim yok. “Devrimci rapçi” demek daha doğru olur; bu tanımı daha çok benimsiyorum.
– Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının gözaltı sürecinde sokakta olmak nasıl bir deneyimdi?
Bu süreç hem olumlu hem de olumsuz etki yarattı.
– Olumlu etkileri nelerdi?
Bizim için anlatacak çok şey kaldı. Yaptığımız işi sürdürmek için bir motivasyon sağladı. Ancak olumsuz anlamda da etkiledi. Umudumu hiçbir zaman kaybetmemek gerekiyor; kaybedersem hiçbir şeyi başaramam. İyi ya da kötü her durumda, durmaya ve bir şeyler anlatmaya devam edeceğiz.
Bu direnişi başlatan gençler, bizim müziklerimizle büyüyen gençler. Bizim onlarla bağımız kuvvetli. Başkaldırı hissiyatı karşılıklı olduğu için, biz de yer aldık. Orada olmamın sebebi sadece onlara moral vermekti.
– Dönüşler nasıl oldu?
Güzeldi. Yüzlerce şarkımın pankartları vardı. Artık bir kitap yapmaya kalksam, her sayfa benim sözlerimden bir pankartı çıkacak.
– Açık bir soru: Türk rap müziğinin geleceği hakkında ne düşünüyorsun?
Bunu kestirmek zor. Ben kendi yoluma bakıyorum. Kimseye bakmamaya çalışıyorum. Rap’le ilgili yeterince tartıştım; gelişim ve değişimi adına herhangi bir şey söylemekten sıkıldım. Türkçe rap, benim müziğim olduğu sürece iyi bir seviyede kalacak. Diğerlerinin ne yaptığını bilemem, önemli olan doğru yerde durmak ve örnek olmaktır.
LİVANELİ İLE RAP
– Zülfü Livaneli ile aynı sahneyi paylaşmak ve onun şarkılarına kendi sözlerinle eşlik etmek nasıl hissettirdi?
Gerçekten inanılmaz bir deneyimdi. İlk teklif geldiğinde çok heyecanlandım. Zaten birçok şarkımda Livaneli’nin eserlerine atıflarda bulunmuştum. Sahnedeki anımda Livaneli, bana dönerek rap söyledi. Beraber rapçilere özgü hareketler yaptık, bu durum beni çok onore etti.
– Yeni bir albüm ya da farklı bir çalışma planı var mı?
Bir enstrümantal albüm çıkartacağım. Kendi yaptığım beatlerden oluşacak ve önümüzdeki bir ay içinde müzikseverlerle buluşacak. Bu, benim ilk enstrümantal albümüm olacak ve eski şarkılarımın beatlerini içerecek.