“`html
CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, gündemdeki konularla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. İlk olarak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) erken seçim talebini dile getiren Karabat, Türkiye’nin yönetim açısından zorlu bir döneme girdiğini ifade etti. Partinin bir sonraki seçimdeki cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi için 23 Mart’ta yapılacak ön seçimin ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun adaylığının kesinleşmesi durumunda, İmamoğlu’nun katılacağı mitinglerde büyük bir katılım olacağına inandığını vurguladı.
Karabat, Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının iptal edilmesi durumunda aday olamaması ihtimaline de değindi. Bu konudaki değerlendirmesinde, “Ekrem İmamoğlu ÖSYM’ye girmiş. Dolayısıyla Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından tanınan ÖSYM’nin sınavına katılmış ve bu nedenle de Ekrem İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili herhangi bir tartışma yapılmasının anlamsız olduğunu” söyledi. Yükseköğretim Kurulu’nun, Girne Üniversitesi’nin akreditasyonunu tanıdığını belirten Karabat, bu tartışmanın yalnızca akademik sistem üzerindeki karartmayı artırdığını vurguladı. Ayrıca, İmamoğlu’na benzer şekilde pek çok öğrencinin de yatay geçiş hakkından usulüne uygun olarak faydalandığını ifade etti.
Emeklilere yönelik konularda da açıklamalarda bulunan Karabat, emeklilerin beklediği zam ile ilgili CHP’nin hangi politikaları izleyeceğine dair bilgi verdi. “Emekliye kaynak dediğimizde ‘para yok’ deniyor, fakat bunun doğrusu para olduğunu biliyoruz. Nereden, ne kadar ve nereye aktarılacağını anlayabiliyoruz” dedi. Ekonomik olarak emeklilere ve dar gelirli kesimlere yapılan bu tür yardımların aslında ekonomiye zarar vermediğini, aksine tüketimi tetikleyerek ekonomik büyümeye katkıda bulunduğunu aktardı. Karabat, “Emekliye verdiğiniz her para, bakkala gider, öğrencisine veya torununa harçlık olur” şeklinde, bu desteklerin ekonomiyi canlandıran unsurlar olduğunu vurguladı.
İktidarın, emeklilere ve asgari ücretlilere yapılan yardımların enflasyonu artıracağına dair açıklamalarını eleştiren Karabat, “Bu durumda insanların sosyal harcamalarına yönelik bir kısıtlama yapılmasının mantıklı olmadığını” belirtti. Dikkat çekici bir örnek vererek, “Bir tarafta şatafatla yürüyen binlerce koruma, diğer tarafta emekli ayda bir otobüs bile parasını bulamaz duruma düşüyor” dedi. Bu durumun kabul edilebilir olmadığını ifade eden Karabat, milletvekillerinin emekli maaşları konusuna da değindi. Toplumda geniş bir kesimin yoksulluk çektiği bir ortamda, milletvekillerinin yüksek emekli maaşlarına sahip olmalarını eleştirdi. “Bir milletvekilinin görev yaparken aynı zamanda emekli maaşı almasını doğru bulmuyorum” ifadesiyle, bu konudaki adaletsizliği ortaya koydu.
“`
Bu tasnif edilmiş içerik, metnin hem korunmasını hem de anlaşılabilir biçimde sunulmasını sağlamak için paragraflara ayrılmıştır. Her bir paragraf, belirli bir fikir ya da bilgi içerdiği için okuma sırasında dikkat dağıtma olasılığını azaltmaktadır.