31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere bir aydan az bir süre kala, siyasi partiler ve liderleri adaylarını tanıtarak projelerini ve vaatlerini açıklıyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Cumhur İttifakı’na karşı bir değişim geçirerek yeni bir döneme girdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 13 yıllık genel başkanlığına son veren Özgür Özel, partisinin yerel seçimlere tek başına gireceğini ve herhangi bir partiyle ittifak yapmayacaklarını açıkladı. CHP’nin bu seçimde Millet İttifakı’na dahil olmadığını belirten Özel, her partiye eşit şekilde oy istediklerini vurguladı ve seçmenin temel itirazlarının devam ettiğini ifade etti.
Özgür Özel, bir televizyon programında DEM Partisi ile ittifakları olmadığını ve bu seçimin özel bir seçim olduğunu belirtti. Partisinin bazı il ve ilçelerde “kent uzlaşısı” sağladığını ifade eden Özel, DEM Partisi ile belirli yerlerde uzlaşma sağladıklarını ancak herhangi bir ittifak ya da karşılıklı destek olmadığını dile getirdi. DEM Partisi adaylarının bulunduğu bölgelerde CHP’nin destek verebileceğini belirten Özel, DEM Partililerin de bazı yerlerde CHP’yi destekleyebileceğini ima etti. Ancak, CHP’nin DEM Partisi ile yaptığı uzlaşıların sadece belirli yerlerde geçerli olduğunu ve genel bir ittifakın söz konusu olmadığını vurguladı.
Özgür Özel’in açıklamaları, CHP’nin yerel seçim stratejisi ve ittifak politikaları hakkında yeni bir tartışma başlattı. Partinin DEM Partisi ile kent uzlaşısı yapması, seçmenlerin ve analistlerin dikkatini çekti. Her iki partinin de belirli bölgelerde destek sağlayacağı ve kazanma şansının artacağı yönünde yapılan yorumlar, seçim sonuçları üzerinde etkili olabilir. Özellikle DEM Partisinin belirli yerlerde CHP’ye destek olacağı söylentileri, seçim atmosferini daha da hareketlendirebilir. Sonuç olarak, CHP’nin DEM Partisi ile yapacağı kent uzlaşıları ve ittifaklar seçim sonuçlarını belirleyebilir ve yeni bir siyasi dinamiğe sebep olabilir. Bu süreçte taraflar arasındaki ilişkiler ve uzlaşılar yakından takip edilerek daha net bir görüş oluşturulabilir.