Cumhuriyet Halk Partisi Grup Sözcüsü, TBMM Adalet Komisyonu üyesi Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Gelecek Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun’un AK Parti’ye geçişine ilişkin eleştirilerde bulundu.
Süleyman Bülbül, X sosyal medya platformunda yaptığı paylaşımda, Gelecek Partisi’nden Antalya Milletvekili olarak görev yapan Serap Yazıcı Özbudun’un Adalet Komisyonu’ndaki tutumunu hatırlattı. Bülbül, Özbudun’un komisyon çalışmaları sırasında AK Parti iktidarını sert bir dille eleştirdiğini belirtti. Bülbül, Özbudun’un döneminde yaptığı açıklamalarla ilgili olarak; “Adalet Komisyonunda görev yapan CHP listelerinden Meclis’e giren Gelecek Parti Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, komisyon çalışmalarında ve kürsüde AKP iktidarını en sert dille eleştiren Milletvekiliydi” ifadelerini kullandı.
Bülbül, Özbudun’un geçmişte iktidar sistemini ağır bir dille eleştirdiğini belirterek, “Şimdi ise ağır eleştirdiği sistemin kayığına binmesi etik değildir. Bu, siyasette çürümenin bir örneğidir!” şeklinde konuştu. Özbudun’un, TBMM’de yaptığı bir konuşmasında ‘Sizlerin oylarınızla kabul edilen Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi Türkiye’yi bir felakete sürüklemiştir. Artık Türkiye bu uçurumdan yuvarlanmaktadır’ dediğini hatırlattı.
Bülbül, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Özbudun’un ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez aday olması, anayasal bakımdan mümkün değildir’ şeklindeki ifadelerini de anımsattı. Bülbül, bu beyanların çelişkili olduğuna dikkat çekti ve “Şimdi, ‘Bu sistem ülkeyi felakete sürüklemiştir’ dediğiniz Tek Adam rejimini mi destekleyeceksiniz?” sorusunu yöneltti.
Ayrıca, Bülbül, Özbudun’un hazırladığı 2023 seçimleri öncesi mutabakat metninde ‘başkanlık sistemine geçiş’ kısmıyla ilgili önemli bir sorumluluk üstlendiğini ifade etti. Bülbül, “Bir Anayasa Hocası Milletvekili olarak, adaylığı anayasaya aykırı dediğiniz kişinin adaylığını mı destekleyeceksiniz?” diyerek eleştirilerini sertleştirdi.
Son olarak, Bülbül, Özbudun’un siyasi kariyeri boyunca ifade ettiği görüşlerin değişmesini, iktidara yakınlaşmasını eleştirerek, “Siyasetteki hızlı çürümeyi, sözüm ona radikal muhaliflerin girdiği muktedirlere itaat kuyruğundan görebiliyoruz. Yazık!” dedi. Bu açıklamalar, siyasi arenada dikkat çekici tartışmalara yol açmaya devam ederken, Türkiye’de siyasetin dinamikleri üzerine düşündürücü sorular ortaya atmaktadir.