Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Hatay ilinin Samandağ ilçesinde TOKİ konutları inşa edilmesi amacıyla zeytinlik ve narenciye bahçelerinin yok edilmesine karşı yazılı ve videolu bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Yıldırım Kara, Hatay’ın Samandağ bölgesinde TOKİ konutları yapılması gerekçesiyle tarım arazilerine zarar verilmesine tepki göstererek, “İlçe başkanımız, yönetim kurulu üyelerimiz ve hak sahibi yurttaşlarımızla birlikte Samandağ’dayız. Deprem sonrası Hatay’da barınma, en acil sorun olarak karşımıza çıkıyor ve konut ihtiyacı açıkça ortada. Ancak iktidar, TOKİ konutları için uygulamaya geçerken yine kâr ve rant hırsıyla yurttaşı mağdur etmekten geri durmuyor” dedi.
“Bu tabloya yabancı değiliz” diyen Yıldırım Kara, daha önce Kırıkhan, İskenderun, Defne gibi birçok ilçede benzer zararların yapıldığını ifade etti. Şimdi ise Samandağ’daki zeytin ve narenciye bahçeleriyle dolu arazilerin talan edildiğini belirtti. Yıldırım Kara, bu arazilerin yakınında hazine ve vakıf arazileri ile tapulu arazilerin bulunduğunu, inşaatların dere yatağına çok yakın bir bölgede sürdüğüne dikkat çekti. “Toprağın üzerinde ise nesiller süren emeğin ürünü olan, kanunla korunan zeytin ağaçları ve narenciye bahçeleri hiçe sayılarak yok ediliyor” diyerek durumu eleştirdi.
Yıldırım Kara, iktidara seslenerek, “Şirketler, burada yurttaşların bağ ve bahçelerini sulamak için kullandığı su borularına zarar vermiş, bölgede heyelan riski oluşturmuş; tüm bunlar yurttaşların bilgisi dışında gerçekleştirilmiştir. Yurttaşlara bilgi vermek ve zararlarını tespit ederek gerekli düzenlemeleri yapmak, iktidarın sorumluluğudur. En önemlisi, Hatay’da yıllarca emek verilerek yetiştirilen ata yadigarı ağaçlarımızı ve doğamızı şirketlerin tahribatından korumak zorundasınız” şeklinde konuştu.
Açıklamasında valiliğe ve bakanlığa defalarca seslendiklerini hatırlatan Yıldırım Kara, bu şirketlerin yurttaşların geçim kaynağı olan tarım arazilerine zarar vermesine izin verilmemesi gerektiğinin altını çizdi. “Bir gün TOKİ inşaatı, diğer gün taş ve maden ocakları; bu şirketler tarım arazilerine, çevreye, doğaya ve insan yaşamına bakmaksızın, Hatay’da yaşamayı imkânsız hale getirecek zararlar veriyor. Bu talanın artık durması gerek” ifadelerini kullandı.


