Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Gamze Taşcıer, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Türkiye’nin gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Taşcıer, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde anmak istediği emekçilere vurgu yaptı ve bu vesileyle birçok kesimin yaşadığı zorlukları dile getirdi. “Ölüme meydan okuyan emekçileri; mevsimlik tarım işçilerini, sağlık çalışanlarını, atanamayan öğretmenleri, ev emekçilerini, kuryeleri, apartman görevlilerini” sayarak başladığı konuşmasında, toplumun her kesiminden emeğin önemine dikkat çekti. Taşcıer, kamu emekçileri ve emekliler dahil olmak üzere, hayatlarının zor şartlar altında sürdüğünü vurguladı.
Taşcıer, geçtiğimiz günlerde sonuçlanan ‘Soma Katliamı Davası’na da değindi. 301 madencinin yaşamını yitirdiği bu trajik olayda, kamu görevlilerinin yargılanmasının 99 bin 360 saat sürdüğünü belirtti. Dava sonuçlandığında sanıklara verilen hapis cezasının yalnızca 12 saat olduğunu ifade eden Taşcıer, bu durumun adaletin değerinin ne kadar düştüğünü gösterdiğini savundu. “Adaletin bu kadar değersizleştirildiği yerde emek ve emekçinin güvende olmasının mümkün olmadığını” söyledi. Taşcıer, 1 Mayıs’ın sadece bir anma günü değil, emekçilerin eşitlik, adalet ve özgürlük arayışının bir sembolü olduğunu vurguladı ve bu yılki 1 Mayıs’ın, 19 Mart’ta gerçekleşen sivil darbe girişiminin gölgesinde kutlanacağını ifade etti.
Taşcıer, Türkiye’deki çalışma koşullarını kıyaslayarak ülkenin hala 19’uncu yüzyıl düzeyinde olduğunu belirtti. Gelişmiş ülkelerin iş saatlerini azaltmaya yönelik adımlar atarken, Türkiye’nin hala uzun çarpıcı mesai saatleriyle çalışmak zorunda olduğunu açıkladı. Türkiye’nin, Avrupa’da en fazla çalışma saatine sahip olduğuna dikkat çekti. Diğer ülkelerle kıyaslandığında Sri Lanka, Kosta Rika ve Tayland gibi bazı ülkelerin Türkiye’den daha az çalışma saatine sahip olduğu kaydedildi. Bu nefes kesen çalışma koşullarının, emekçilerin insanca bir yaşam sürmesine engel olduğunu söyleyen Taşcıer, Türkiye’deki brüt asgari ücretin Avrupa’da 20’inci sırada olduğunu ve zamanla büyük bir düşüş yaşadığını da belirtti.
Taşcıer, Ocak 2025 itibarıyla Türkiye’deki brüt asgari ücretin 708 Euro olduğunu ve bu durumun 19 Mart’taki sivil darbe sonrasında döviz kurlarındaki dalgalanma ile nasıl er ya da geç 112 Euro’ya gerilediğine dikkat çekti. Bugün asgari ücretin en az 26 bin 997 lira olması gerektiğini, fakat mevcut durumda 19 bin liranın altına düştüğünü kaydetti. Bu kötü tablo, Türkiye’nin modern kölelik halinde olduğunun açık bir göstergesi olarak değerlendirildi. Taşcıer, son olarak asgari ücret zammının enflasyonu tetikleyeceği yönündeki argümanların arka planda bir kölelik rejiminin inşa edilmeye çalışıldığını ortaya koyduğunu ifade etti.
Gamze Taşcıer’in bu açıklamaları, ülkede emekçilere yönelik artan sorunları ve bunların üstesinden gelmek için gerekli toplumsal duyarlılığın tahkim edilmesine yönelik bir çağrı niteliği taşımaktaydı.