14 Mayıs, 1984 yılından bu yana Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu (IFAP) tarafından Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlanmaktadır. Bu özel gün, tarım sektörünün önemine dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilen bir etkinliktir. Bu bağlamda, Türkiye’de 86,3 milyonluk nüfus, 10 milyon sığınmacı ve 60 milyon turiste kendi emekleriyle gıda sağlayan çiftçilerin fedakârlıkları öne çıkarılmaktadır. Çiftçilerin toplum üzerindeki etkisi ve yükü, özellikle gıda güvenliği açısından hayati bir öneme sahiptir.
Ediz Ün, bu bağlamda Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün 1922 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı bir konuşmayı hatırlatarak, çiftçilerin ulusun gerçek sahibi ve üretici kesimi olduğunu vurgulamıştır. Atatürk’ün, “Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür” sözleri, çiftçilerin ülkenin temel yapı taşlarından biri olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Ün, bu mirasa sahip çıkarak, çiftçilerin korunması ve kollanması gerektiğini ifade etmiştir.
Ancak bugüne gelindiğinde, çiftçiler birçok ciddi sorunla başa çıkmak zorunda kalmaktadır. Ediz Ün, çiftçilerin ürünlerinin para etmemesi, peş peşe gelen doğal afetler ve AKP hükümetinin ithalatı önceleyen politikalarının çiftçiyi üretimden soğutmasının önemli bir sorun kaynağı olduğuna dikkat çekmiştir. Çiftçilerin borcunun 1 trilyon liraya yaklaştığını ve son 23 yıl içerisinde 400 bin çiftçinin üretimden çekildiğini belirtmiştir. Bu istatistikler, Türk tarımının sıkıntılar içinde olduğunu ve çiftçilerin geçim kaynaklarının giderek zorlaştığını göstermektedir.
Ün, çiftçilerin sosyal güvenceden yoksun bırakıldığını da vurgulamaktadır. Tarım Bağ-Kur primlerinin çiftçileri emeklilik sisteminden dışladığını söyleyen Ün, gençlerin tarıma olan ilgisinin azaldığını ifade etmiştir. Bu durum, gelecekte gıda üretiminin sürdürülebilirliği açısından kaygı verici bir tablo çizmektedir. Bugün, çiftçileri yalnızca yılda bir gün hatırlayanlara seslenen Ün, “Unutmayın, çiftçi olmazsa gıda da olmaz” diyerek, toplumun gıda ihtiyacını karşılamanın altında yatan unsurların önemine dikkat çekmiştir.
Sonuç olarak, Dünya Çiftçiler Günü, tarım sektöründe çalışanların fedakarlıklarını anmak ve bu önemli kesimin sorunlarına dikkat çekmek amacıyla kutlanmaktadır. Türkiye’deki çiftçiler, yalnızca yerel halkı değil, aynı zamanda milyonlarca turisti ve sığınmacıyı da doyurmakta ve bu da onların toplum üzerindeki önemini daha da artırmaktadır. Ancak çiftçilerin karşılaştığı zorluklar, sosyal güvenceden yoksun kalmaları ve gençlerin tarıma yönelmemesi gibi meseleler, çözülmesi gereken acil sorunlar arasında yer almaktadır. Bu bağlamda, çiftçilerin korunması ve desteklenmesi, önümüzdeki dönemde gıda güvenliği açısından hayati önem taşımaktadır.