Çin’de sanayi sektörü, eylül ayında karlarının yıllık bazda yüzde 27,1 oranında gerileyerek 2024 yılındaki en büyük düşüşü kaydetti. Ulusal İstatistik Bürosu’ndan (UİB) alınan verilere göre, yıllık cirosu 20 milyon yuanın (yaklaşık 2,81 milyon dolar) üzerinde olan sanayi işletmelerinin toplam karı, Ocak-Eylül döneminde 5 trilyon 228 milyar yuana (yaklaşık 742,6 milyar dolar) yükseldi.
Eylül ayında yaşanan düşüş, geçen yılın aynı ayına kıyasla kaydedildi ve bu, sanayi karlılığındaki ciddi bir gerileme olarak değerlendirildi. Ağustos ayında da sanayi karları yüzde 17,8 oranında azalmıştı.
Eylüldeki karlılık düşüşü, devlet destekli işletmelerde yüzde 6,5, özel sektör alanında ise yüzde 9,6 oranında gerçekleşti. İlk dokuz ayda, geçen yılın aynı dönemine göre toplam karlar yüzde 3,5 azaldı ve bu durum, sekiz ayda yüzde 0,5’lik büyüme trendinin tersine döndüğünü gösterdi.
Devlete ait şirketlerdeki karlar, yılın ilk dokuz ayında yüzde 1,3 azalırken, özel sektör işletmelerinde ise bu oran yüzde 2,6 olarak belirlendi. Sanayi karlılığındaki düşüş, Çin’in büyük ölçekteki sanayi üretiminin zayıflamasıyla birlikte iç talep, deflasyon ve gayrimenkul sektöründeki sorunların etkilerini daha da belirgin hale getirdi.
Çin hükümeti, son bir ay içerisinde ekonomik büyümeyi desteklemek amacıyla belirli canlandırma tedbirlerini hayata geçirmiş olsa da, bu önlemlerin henüz reel ekonomiye yansımadığı belirtiliyor.
Ülkenin ekonomik büyüme performansı, 2024 yılının ilk dokuz ayında yüzde 4,8 olarak kaydedildi. Bu rakam, hükümetin bu yıl için öngördüğü “yüzde 5 civarı” büyüme hedefinin altında kalmış durumda.
Çin’deki bu gelişmeler, sanayi sektörü için kaydedilen kar düşüşlerinin yanı sıra genel ekonomik göstergelerin de baskı altında olduğunu ortaya koyuyor.
Ekonomik zorluklar, yalnızca sanayi sektörünü değil, aynı zamanda ülkenin genel ekonomik dinamiklerini de olumsuz etkilemeye devam ediyor. Ekonomideki bu değer kaybı, hem iç hem de dış talepteki sorunları gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, Çin ekonomisindeki denge yeniden sağlanması gereken bir döneme girmişken, alınacak aksiyonların siyasi ve ekonomik etkileri büyük bir merakla bekleniyor.