Ünlü Türk oyuncu Coşkun Göğen (79), 21 gün önce Rusya’da yaşamını yitiren eşi Anjelika Göğen’in (55) cenazesini getirememenin derin üzüntüsünü yaşıyor. Anjelika Göğen, tedavi için gittiği Rusya’da kansere yenik düşerek hayatını kaybetti. Bale öğretmeni olan Göğen’in cenazesi, ailenin isteği üzerine Rusya’da toprağa verildi. Coşkun Göğen, eşinin cenazesini Türkiye’ye getiremediği için duyduğu acıyı ifade ederken, “Öyle hızlı geldi ki lanet hastalık, deli gibi birbirini seven iki aşığı kopardı” şeklinde duygularını paylaştı. Bu olay, Coşkun Göğen’in yaşadığı kaybın ne denli derin olduğunu gözler önüne seriyor.

Coşkun Göğen, eşinin cenaze törenine katılamadığını ve tüm işlemleri tamamlamasına rağmen, 10 gün sonra Rusya’ya seyahat edebileceğini belirtti. Ancak vize almanın süreci nedeniyle, ancak o tarihe vize alabildiğini dile getirdi. Bu durum, onun yaşadığı ruhsal çöküntüyü daha da derinleştirirken, ayrıca Göğen, eşinin ölümünden sadece 6 ay önce kaybettiği annesinin de göz önünde bulundurulduğunda, bu dönemin ne kadar zor olduğunu vurguladı.

Coşkun Göğen, 2006 yılında evlendiği eşi Anjelika Cherkashina’nın 2010 yılında Türk vatandaşlığına geçtiğini ifade etti. Bu durum, çiftin yaşamını birlikte sürdüğü süre boyunca Türkiye’de yaşadıklarına dair bir ruhsat niteliği taşıyor. Ancak hayat, onlara acı istikametlerde sürprizler sunmaya devam etti. Coşkun Göğen’in 2018 yılında kanserle mücadele eden kızı Dünya Göğen’in hayatını kaybetmesi, aile üzerindeki acıyı katbekat artırdı. Dünya Göğen’in Antalya’da son yolculuğuna uğurlandığı dönem, Coşkun Göğen’nin için kayıpların ardı ardına geldiği karanlık bir dönemi temsil ediyor.

Oyuncu Coşkun Göğen’in başına gelen bu talihsiz olaylar zinciri; onun yalnızca bir eş değil, aynı zamanda bir baba olarak da yaşadığı büyük kayıpları ve bunun ruhsal etkilerini gözler önüne seriyor. Anjelika Göğen’in kaybı kadar, halihazırda yaşanılan vize ve seyahat zorlukları da onun için oldukça zorlayıcı bir süreç haline gelmiş durumda. Bu sıkıntılar, hayatta kalma mücadelesi veren bir birey olarak ne denli zorlu bir sürece girdiğini de göstermektedir.

Sonuç olarak, Coşkun Göğen’in hayatında meydana gelen bu kayıplar, sevgi, sadakat ve acılarla dolu bir dönemi temsil ediyor. Kendisi için ve eşi için yaşadığı bu zor dönemler, onun kişisel yaşamında bir dönüm noktası olurken, bu kayıplar ve yaşananlar, yaşamın beklenmedik ve acımasız yanlarını da gözler önüne sürüyor. Her insanın yaşayabileceği kayıplar, Coşkun Göğen gibi sanatçılar için bile yıkıcı boyutlar kazanabiliyor.

Kaynak: DHA