Gazetemiz yazarlarından Zülal Kalkandelen, 21 Ekim 2023 tarihinde Ankara’daki TMMOB Maden Mühendisleri Odası Genel Merkezi’nde “21’inci Yüzyılda Cumhuriyet ve Laiklik” başlıklı bir söyleşi düzenledi. Bu etkinlikte katılımcılar, Kalkandelen’in sunumunun ardından soru-cevap ve kitap imza etkinliğine katıldılar. Kalkandelen, günümüz dünyasında demokrasi ve laikliğin sıkça yanlış anlaşıldığını ve toplumda bu kavramların yanlış bir şekilde yansıtıldığını vurguladı. “Laiklik, çağdaşlaşmanın ve aydınlanmanın bir ürünüdür. Bugün bizler bunu kaybettiğimiz için bu sorunları yaşıyoruz” diye belirtti.
Kalkandelen, laikliğin Türkiye’de konusundan saptırıldığını ve halkın bu konudaki bilinçlenmesinin yetersiz kaldığını ifade etti. Ona göre, “Laiklik, halkın ve zamanın değişimine göre dönüşebilen bir ilkedir. Aynı zamanda doğrudan doğruya çağdaşlaşmayla ilgilidir. İnsan aklının yasa yaptığı, dogmaların değil bilimin yol gösterdiği bir düzendir. Laikliğin özü, insan aklının egemenliğidir.” Bu açıklamalar, laikliğin sadece bir siyasi durum değil, aynı zamanda toplumsal bir ihtiyaç olduğunun altını çizdi.
‘DEVRİMİN SAHİBİ BİZİZ’
Kalkandelen, Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümüne yaklaşırken bu süreçlerin Mustafa Kemal Atatürk tarafından adım adım nasıl kurulduğunu detaylandırdı. Ancak, bu çabaların karşı devrim güçleri tarafından yıkılmaya çalışıldığını ve bunun toplumda ciddi gerilemelere yol açtığını ifade etti. “Devrimin sahiplenici bir bilinçle savunulmadığına, aksine ihanete uğradığına” dikkat çeken yazar, Türkiye’de gerçekçiliğin toplumda umutsuzluk olarak algılandığını öne sürdü. “Ben gerçekleri savunuyorum. Daha fazla öne çıkmamız lazım. Sadece salonlarda değil, halkın arasında olmamız lazım” şeklinde konuştu.
Kalkandelen, Türkiye’de halkın üzerine kurulu bir korku imparatorluğu olduğunu hatırlatarak, bunun üstesinden gelmek için örgütlü bir güce ihtiyaç duyulduğunu belirtti. “Devrimin sahibi biziz. Halk, önce gücün kendi ellerinde olduğunu hatırlamalıdır” ifadeleriyle, toplumsal bilincin ve örgütlü hareketin önemine vurgu yaptı. Bu konuşma, katılımcılara devrimci bir ruh aşılamak ve toplumsal bilinçlenmeyi teşvik etme hedefindeydi. Kalkandelen’in bu söylemleri, Türkiye’nin çağdaşlaşma ve insan hakları mücadelesinin önemini ön plana çıkararak, dinleyicilerine umut ve cesaret vermeyi amaçladı.