Senegal’in Dakar şehrinde, “Car rapide” olarak bilinen dolmuşlar, şehir hafızası açısından büyük bir öneme sahip. Bu ikonik araçlar, kentin kültürel kimliğinin simgelerinden biri olarak öne çıkıyor.
Assane Niang, “Car Rapide Tours” girişiminin kurucusu olarak, bu dolmuşların varlığının önemine vurgu yapıyor: “Eğer bu araçları trafikten kaldırırsanız, kent hafızasının büyük bir kısmını da yok etmiş olursunuz,” diyor.
60 YILDIR SOKAKLARDA
Dakar’da 60 yıl boyunca şehir içi ulaşımda aktif olarak kullanılan bu rengarenk dolmuşlar, modernleşme baskısı altında yok olma riskiyle karşı karşıya bulunmaktadır. Yine de, bu dolmuşlar şehrin kültürel mirasının önemli bir parçası olmayı sürdürüyor.
LONDRA’NIN KIRMIZI OTOBÜSLERİ GİBİ
New York’un sarı taksileri veya Londra’nın kırmızı otobüsleri gibi, “car rapide” de Dakar’ın sembollerinden biri haline gelmiş durumda. Aynı zamanda anahtarlık ve magnetler gibi hediyelik eşyalarla da şehrin çeşitli noktalarında karşımıza çıkıyor.
Günün erken saatlerinde, yaklaşık 04.00’te yola çıkan bu dolmuşlar, 02.00’ye kadar iki kez şoför değiştirerek kesintisiz hizmet vermektedir.
ÜCRETİ 4-34 LİRA ARASINDA
Dakar ve çevresinde toplu ulaşımda en çok tercih edilen araç olan car rapide’lerin ücretleri 50 ile 500 CFA (4 ila 34 Türk Lirası) arasında değişiyor.
Fransa’da 1960’larda yük taşımacılığı için üretilen “Saviem-Renault SG2 Fourgon”, 1975 senesinde Senegal’e ulaştığında bambaşka bir kimliğe büründü. İlk başta pencere ve oturma alanı olmayan bu araçlar, zamanla şehrin vazgeçilmez bir parçası haline geldi.
ADI HIZLI, KENDİSİ YAVAŞ
Pencere ve oturma alanı eklenerek, sonrasında boyanan bu dolmuşlar “car rapide” adını aldı. Fakat bu ad, her köşe başında durarak yolcu topladıklarından dolayı yanıltıcı bir anlam taşıyor; aslında oldukça yavaş hareket ediyorlar.
ÜZERİNDE VOLOFÇA İFADELER YER ALIYOR
Car rapide’lerin dikkat çeken özellikleri arasında, kendine özgü rengarenk tasarımı ve üzerinde bulunan Volofça ifadeler yer almakta. “Touba” gibi Müridi tarikatının kutsal şehirleri, “Ahmadu Bamba”, “elhamdullah” ve “merci mama” (teşekkürler anne) gibi kelimeler, bu araçların tasarımlarında en çok kullanılan ifadeler arasında bulunuyor.
ÜZERLERİ ATASÖZLERİYLE DOLU
Car rapide’lerin süslemeleri sıkça teşekkür, şükür ve dini anlatılar ya da atasözleriyle dolup taşıyor.
Dakar ve çevresinde 60 yıldır yolcu taşıyan bu dolmuşlar, çevre kirliliği endişesi nedeniyle yasaklanma riskiyle yüz yüze kalmış durumda. Niang, bu durumun olumsuz etkilerine dikkat çekiyor.
Dakar’ın simgelerinden biri olan bu ulaşım aracının önemini vurgulayan Niang, car rapide dolmuşlarının şehir kimliğinin ayrılmaz bir parçası olduğunu ve sürekli hizmet sunan ender ulaşım araçlarından biri olduğunu belirtiyor.
TURİSTLER FOTOĞRAF ÇEKİYOR
Niang, “Car rapide sadece bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda Dakar denilince akla gelen unsurlardan biri. Bu nedenle, Dakar’a gelen turistler mutlaka bu dolmuşların fotoğraflarını çekmekte ve hatta onlarla yolculuk yapma şansı aramaktadırlar,” diye ekliyor.
KENTTEKİ EN UCUZ TAŞIMA ARACI
Car rapide dolmuşlarının, şehirdeki en ucuz toplu taşıma alternatifi olduğunu belirten Niang, gece çalışan pek çok kişinin yalnızca bu dolmuşlarla evine dönebildiğini aktarıyor.
YASAKLANMA RİSKİ VAR
Niang, çevreyi kirletme gerekçesiyle car rapidelerin yasaklanma olasılığına dikkat çekerken, bu durumun daha geniş bir bakış açısıyla ele alınması gerektiğini vurguluyor:
“Car rapide yalnızca bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda tekerlekli bir sokak sanatı örneğidir. Her bir dolmuş, sahiplerinin hayat görüşünü, inancını ve hatta annelerinin adını yansıtmakta. Elbette çevreye zararı var, ancak daha çevreci motorlarla bu sorunun üstesinden gelebiliriz. Örneğin, İsviçreli bir şirketle, dolmuşların güneş enerjisiyle çalışan motorlarla donatılması üzerine çalışmalar yapıyoruz. Devletin bu tür değişimlere öncülük etmesi mümkün.”
Niang, asıl olarak car rapide dolmuşlarının kültürel bir miras oluşturduğuna dikkat çekiyor ve bu ikonik araçların trafikten kaldırılmasının şehir hafızasının büyük bir bölümünü de yok edeceğini belirtiyor.
Kurucular, yetkililere bu araçların kültürel bir miras olarak korunması çağrısında bulunarak, kirliliğe yönelik teknolojik çözümler bulmanın önemini vurguluyor.