Yaklaşan 31 Mart yerel seçimleri öncesinde siyasi partiler, adaylarının projelerini ve vaatlerini açıklamaya devam ediyor. DEM Parti ise terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması için çağrıda bulunuyor. Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Diyarbakır mitinginde Öcalan’a uygulanan tecridin sona ermesi gerektiğini belirtirken, öldürülen terör örgütü üyelerini de arkadaşları olarak niteledi.
CHP ise DEM Parti ile açıkça ittifak kurarak seçimlere girme kararı almıştır. CHP’nin Esenyurt adayını değiştirme kararı, ittifakın bir sonucu olarak dikkat çekmiştir. Yeni aday Ahmet Özer’in “Kürdistan” çıkışlarıyla bilinmesi, PKK’nın etkisinin bu ittifakta nasıl bir rol oynadığını göstermektedir. Aynı zamanda PKK’nın liderlerinden Mustafa Karasu’nun ittifakın bozulmaması yönünde DEM Parti ve CHP’ye verdiği mesaj da dikkat çekicidir.
Bu gelişmelerin yanı sıra DEM Parti, Öcalan’a özgürlük taleplerini yineliyor ve tecridin kalkması çağrısında bulunuyor. Tülay Hatimoğulları’nın açıklamaları, terör örgütü üyelerini arkadaşları olarak nitelemesi, partinin terör örgütüne olan desteğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu durum, DEM Parti’nin terör örgütü ile olan bağlarını açıkça göstermektedir.
Kısacası, özellikle yaklaşan yerel seçimler öncesinde siyasi partiler arasındaki ittifaklar ve çatışmalar dikkat çekici bir noktaya gelmiştir. DEM Parti’nin terör örgütüne yönelik açık desteği ve Öcalan’a olan özgürlük talepleri, siyasi arenadaki dengeleri etkilemektedir. CHP’nin bu desteği kabul ederek ittifak içinde yer alması ise partinin siyasi duruşunu sorgulatmaktadır. Seçim sonuçlarına etki etmesi beklenen bu gelişmeler, Türkiye siyasetinde yeni bir tartışma ve dönemi başlatabilir.