İstanbul Silivri’de meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, sarsıntının ardından e-ticaret platformlarında çadır satışlarının patlamasına yol açtı. Depremin etkisiyle dikkate değer bir talep artışı gözlemlenirken, bazı satıcıların çadır fiyatlarını olağanüstü oranda artırdığı medyada yer aldı. Örneğin, deprem sonrası 10 kişilik bir aile çadırının fiyatı, 23 Nisan’da 25 bin 415 lira iken, deprem sonrası 33 bin 915 liraya yükseldi. Bu, tek bir günde tam 8 bin 500 lira bir zam demekti.
Aynı zamanda, daha küçük olan 6 kişilik çadırın fiyatı, 23 Nisan’da 9 bin 999 liradan deprem sonrası 10 bin 999 liraya çıktı ve 1.000 liralık bir artış yaşandı. Üç kişilik çadır da benzer bir talep artışı yaşamış, 6 bin 615 lira olan fiyatı, deprem sonrası 735 lira artarak 7 bin 350 lira olmuştu.
Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Başkanı Aydın Ağaoğlu, bu haksız fiyat artışlarına tepki göstererek, deprem sonrası oluşan paniği fırsata çeviren bir grup satıcının etik dışı bir kazanç peşinde koştuklarını belirtti. Ağaoğlu, “Bunlar felaket vurguncuları. Deprem sonrası fiyatların iki veya üç katına çıkması kabul edilemez. Böyle bir artışın nedenini ve hesabını veremezler. Bu durum, otobüs biletlerinden düdük gibi pek çok ürünün fiyatlarının artmasına kadar uzanıyor” diye konuştu.
Ağaoğlu, tüketicilerin bu tür durumlara karşı dikkatli olmasını, haksız fiyat artışlarının bir yıl ila üç yıl arası hapis cezası gerektirdiğini vurguladı. Ticaret Bakanlığı’nın haksız fiyat artışı değerlendirme kurulu aracılığıyla tüketicilerin şikayet edebileceğini belirtti. Alo 175 Tüketici Hattı’nın 24 saat boyunca gelen ihbarları aldığını hatırlatarak, haksız fiyat artışı yapanların tespit edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Tüketicilerin bilinçli olmaları gerektiğini ifade eden Ağaoğlu, özellikle haksız fiyat artışı meydana geldiğinde, bu durumu Tüketici Hakkı olarak bildirmelerinin önemine dikkat çekti. Ayrıca, bu tür uygulamaların Türk Ceza Kanunu’nun 237 maddesine göre de suç teşkil ettiğini belirtti. Ağaoğlu, “Felaket vurgunculuğu peşinde koşanların tespit edilmesi ve kamuoyuna ifşa edilmesi gerek,” diyerek, tüketicilere bu konuda hareket geçmeleri çağrısında bulundu.
Son olarak, Ağaoğlu, haksız fiyat artışlarını belgelemek için ekran görüntülerinin alınarak şikayetlerin yapılabileceğini hatırlattı. Bu tür fırsatçı uygulamalara karşı güvenli ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının geliştirilmesinin önemine değinerek, “Deprem gibi zor zamanlarda, haksız kazanç sağlamak ahlak yoksunluğudur. Tüketiciler kesinlikle yalnız değiller,” ifadesinde bulundu. Bu durum, toplumda haksız kazançların önlenmesi ve tüketici haklarının korunması adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.