DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı olan Ali Osman Ekşi, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda gerçekleştirdiği konuşmasında, hükümetin bütçe idaresi ve ekonomik politikalarını gündeme getirdi.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin’den seçilmiş Milletvekili Ali Osman Ekşi, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı değerlendirmede, hükümetin bütçe idaresi ve ekonomik stratejileri üzerine keskin ifadeler kullandı. Ekşi, “bütçenin bir opsiyon meselesi” olduğunu dile getirdi ve “Minimum ücretlilere 1 Temmuz’da yapılmayan artışın hiçbir mantıklı gerekçesi bulunmuyordu. Bunun enflasyonu yükseltir dediler ama aynı zamanda yapılan yüzde 38 oranındaki enerji fiyat artışı ve buna bağlı olarak yakıtlardaki fiyat artışının enflasyon üzerindeki etkisi göz ardı ediliyor. Eğer bugün elimizde 12 bin 500 olan bir asgari ücret olmasa bile, emekliye versek; emekli ailelerinde tüketilen et miktarı veya pazar alışverişindeki artış olmayacak” ifadesini kullandı.
‘GELİR EŞİTSİZLİĞİ DERİNLEŞİYOR’
Ayrıca, Ekşi gelir eşitsizliğinin “alarm veren boyutlara” ulaştığını belirtti, “Eğer bir emeklinin evi yoksa ve Ankara, İzmir ya da İstanbul’da yaşıyorsa; en düşük konut kirası 8-10 bin lira artık. Lüks bölgeler doldu taştı ama emekliler bile evlerine, tavuk eti veya onun küçük bir kısmını bile getirmekte zorlanıyor. Gelir eşitsizliği derinleşiyor” dedi. Ekşi; ekonomik problemlerin temel sebebinin 2018 ve sonrasında benimsenen politikalar ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olduğunu ileri sürdü, “TÜİK gibi kuruluşlar tabii ki haklı olarak eleştiriliyor ama genel tabloya baktığımızda; bizim yerli ve yabancı borçlanmamızın da, gelir eşitsizliğinin de ana nedeni 2018 ve sonrası izlenen yanı başı politikalardır ve bu ne yazık ki Türk tipi Cumhurbaşkanlığı sistemine denk gelmektedir” diye konuştu.
‘IMF PROGRAMI BÖYLE ACIMASIZ OLAMAZDI’
Ekşi, söylemini aşağıdaki şekilde devam ettirdi:
“Liderimiz Sayın Babacan’ın belirttiği gibi; birçok alanda kayıt dışılık mevcut ama biz adeta kayıt dışı bir IMF programına benzer politikalar uyguluyoruz. Katı bir mali ve para politikası tek başına bir ülkenin ekonomisini düzeltemez. Biz IMF’ye sunumlar yapıp onay alıyoruz ama IMF ile kameralar önünde bir anlaşma imzalanıp bu kamuoyuna sunulmuş olsaydı, IMF ve Dünya Bankası’nın sosyal riskleri azaltma politikaları çerçevesinde belirlenecek olan maddeler, bugün asgari ücretli, emekli ve düşük gelir grubundakilerin durumunu daha iyi bir noktaya getirebilirdi.”
Haber: Zeynep Uçan