Ahmet Davutoğlu’ndan Diploma Tartışmalarına Sert Eleştiri
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) içerisinde gerçekleştirilen Yeni Yol grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun diplomasının iptal edilmesi konusuna değinen Davutoğlu, bu durumu büyük bir üzüntüyle karşıladığını belirtti. “Dün, diploma meselesi gündeme geldi. Bu bir rezalettir ve bir akademisyen olarak hicap duyuyorum” ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, İstanbul Üniversitesi‘nin köklerinin Fatih Medreseleri gibi tarihin en köklü eğitim kurumlarından gelmesi gerektiğine vurgu yaparak, 31 yıl önce verilen bir diplomayı iptal etmenin ne denli ciddiyet taşıdığını vurguladı. “O diploma ile ilgili bir sıkıntı mı var? O zaman birinci sorumlu üniversitedir. Üniversite çalışanlarından hesap sorulmalıdır” diye ekledi. Bu noktada, kurumsal güvenin kaybolduğunu ifade eden Davutoğlu, Cumhurbaşkanı‘nın diplomasının da tartışma konusu olduğunu hatırlatarak, Marmara Üniversitesi’nin bu durumdan etkilendiğini söyledi.
Davutoğlu, “Büyükşehir Belediye Başkanının diploması tartışılıyor, İstanbul Üniversitesi güven kaybetti. Bir yerde ilim çürüdü mü, başka her şey çürür” diyerek akademik kurumlara olan güvenin sarsıldığını vurguladı. Ayrıca, “Bir siyasetçi olarak hicap duyuyorum; çünkü siyaset hiç bu kadar çirkinleşmemişti” şeklinde sözlerini sürdürdü. Bunun yanı sıra, devlet adamı olarak taşıdığı sorumlulukları düşündüğünde, devlet kurumlarına karşı bu denli bir güvensizliğin yaşandığı bir dönemin olmamış olduğunu dile getirdi.
Devletin en yüksek görevine ulaşmak için diploma savaşlarının yaşanmasının Türkiye için büyük bir utanç kaynağı ve skandal olduğunu ifade eden Davutoğlu, “O makama ehliyeti olan insanlar, ehliyetini ispat etmeli, liyakatini, vizyonunu, hedefini, stratejisini anlatmalıdır. Başkalarının diplomasını tartışmamalıdır” dedi. Ayrıca, diploma tartışmaları sürerken, Türkiye genelinde tutuklamaların başladığına dair haberlerin düştüğünü ifade etti.
Sonuç olarak, Ahmet Davutoğlu’nun konuşması, akademik kurumların itibarının ve güvenilirliğinin kaybolmasına sebep olan bu tür tartışmaların sadece bireyleri değil, aynı zamanda devletin tüm yapısını tehdit ettiğini ortaya koymaktadır. Davutoğlu’nun eleştirileri, Türkiye’de akademik ve siyasal güvensizliğin artışını ve bu durumun getirdiği olumsuz sonuçları sorgulamakta son derece önemli bir yer tutmaktadır.
