Son yıllarda birçok işletmenin sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm üzerine çalıştığı bilinmektedir. Altın rafinerileri de bu akıma dahil olmuş ve hurda altınları işleyerek ekonomiye kazandırmayı hedeflemektedir. Dünya genelinde çıkarılan altının 200 bin tondan fazla olduğu bilinmektedir ve yaklaşık 53 bin ton altın rezervinin hala yer altında olduğu tahmin edilmektedir. Bu durum, rafinerilerin çalışma politikalarını değiştirmektedir.
Türkiye’nin lisanslı 13 altın rafinerisinden biri, artık madenlerden çıkarılan altınları değil hurda ve yastık altındaki altınları hammadde olarak kullanacağını duyurmuştur. Rafineri yetkilileri, “ileri dönüşüm” üzerine çalıştıklarını belirtmişler ve eski malzemelerin yeni ürünlere dönüştürülmesini hedeflediklerini açıklamışlardır. Bu nedenle, rafinerilerin yeni çıkan altınları kullanmayıp, hurda ve yastık altındaki altınları tercih edecekleri ifade edilmiştir.
Üretilen altınların yeşil altın olarak nitelendirileceği belirtilmiştir. Dünya genelinde çıkarılan altın miktarının 200 bin ton olduğu ve 53 bin ton civarında altın rezervinin hala yer altında olduğu tahmin edildiğinden, yeşil altın üretimi için hammadde sıkıntısı yaşanmayacağı ifade edilmiştir. Bu durumun sadece ilgili rafinerinin değil, bütün rafinerilerin bu yolun izlenmesi durumunda geçerli olacağı vurgulanmıştır.
İlerleyen dönemlerde, altın rafinerilerinin madenlerden çok daha eski ve hurda şeklindeki altınları hammadde olarak kullanacak olması, altın endüstrisinde önemli değişikliklere neden olabilir. Bu değişimin sürdürülebilirlik ve çevre dostu üretim pratiğinin altını çizdiği görülmektedir. Ayrıca, hurda ve yastık altındaki altınların ekonomiye yeniden kazandırılmasıyla ekonomik döngüde verimliliğin artması hedeflenmektedir. Bu sayede, daha az doğal kaynağa ihtiyaç duyularak çevrenin korunması ve ekonomik açıdan sürdürülebilirlik sağlanması amaçlanmaktadır.