Dünya Bankası Türkiye’ye yönelik Ülke İşbirliği Çerçevesi (CPF) kapsamında 18 milyar dolarlık yeni finansman paketini duyurdu. Bu paketin 12 milyar doları özel sektöre, geri kalanı ise deprem sonrası iyileştirme, enerji güvenliği ve iklim değişikliği sorunlarının giderilmesine yönelik olacak. Dünya Bankası Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişimine destek olmak amacıyla hazırlanan CPF’yi duyurdu. Türkiye’nin resmi sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada, CPF’nin Türkiye’nin ekonomisine ve kalkınmasına katkıda bulunduğu belirtildi.
Paketin 12 milyar dolarlık kısmının özel sektöre ayrılacağı belirtilirken, özel sektöre yapılan bu destek CPF’nin ana hedeflerinden biri olarak açıklandı. Dünya Bankası’nın hazırladığı CPF kapsamında sunulan 18 milyar dolarlık paketin büyük bir kısmı özel şirketlerin küresel pazarlarda rekabet etme ve istihdam oluşturma imkanlarını geliştirmeye yönelik olarak kullanılacak. Geri kalan finansman ise deprem sonrası iyileştirme, enerji güvenliği ve iklim değişikliği konularında kullanılacak.
Dünya Bankası’nın açıklamasında, finansmanın depremlerin etkilerinin azaltılması, enerji güvenliğinin artırılması ve iklim değişikliği ile ilgili sorunların ele alınması için kullanılacağı vurgulandı. Aynı zamanda, belirli alanlara odaklanarak neyin finanse edileceği ve neyin finanse edilmeyeceği konusunda netlik sağlandığı ifade edildi. Geçen hafta detayları paylaşılan CPF’nin 2024-2028 mali yıllarını kapsayan işbirliği çerçevesinin üretkenlik artışı, istihdam ve kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi ile doğal afetlere karşı dirençlilik gibi üç ana kalkınma stratejisine odaklanacağı belirtildi. CPF’nin Türkiye’nin ekonomik ve sosyal kalkınmasına büyük katkı sağlaması bekleniyor.
Sonuç olarak, Dünya Bankası’nın Türkiye’ye yönelik CPF kapsamında hazırladığı 18 milyar dolarlık finansman paketi, özel sektöre önemli destek sağlarken, deprem sonrası iyileştirme, enerji güvenliği ve iklim değişikliği konularında da önemli adımlar atmayı hedefliyor. CPF’nin Türkiye’nin kalkınma alanında önemli fırsatlar sunması ve ülkenin ekonomik büyümesine katkıda bulunması beklenmektedir.