Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tan Sağtürk, bu yıl Uluslararası Efes Opera ve Bale Festivali için daha önceki yıllara kıyasla daha yoğun ve kapsamlı bir program hazırlandığını ifade etti. Bu yıl düzenlenecek etkinlikte toplamda üç opera, iki bale, bir müzikal ve bir çocuk operası yer alacak. Sağtürk, festivalin toplamda yedi eser ile zenginleştirileceğini ve toplam dokuz temsil gerçekleştirileceğini belirtti.
Festivalin açılışı, ünlü Rus besteci Çaykovski’nin özdileklerinden biri olarak kabul edilen Kuğu Gölü balesiyle yapılacak. Müzikal programda ise Carl Orff’un klasik eseri Carmina Burana kantatı, Mozart’ın ünlü eseri Saraydan Kız Kaçırma operası, Mikis Theodorakis’in efsanevi Zorba balesi, La Traviata operası ve Aşk-ı Memnu operası sahnelenecek. Ayrıca minik sanatseverler için hazırlanan Şekeronya isimli müzikli oyun da festival programına dahil edildi. Bu yılki festivalde uluslararası sanatçılar arasında Daniil Simkin, Iana Salenko ve Zeljko Lucic gibi baletler de sahne alacak.
RESTORASYON TAMAMLANACAK
Festival, tarihi Efes Antik Tiyatrosu’nun büyüleyici atmosferinde gerçekleştirilecektir. Sağtürk, bu mekanda devam eden restorasyon çalışmalarının sanatsal etkinliklerin daha sağlıklı bir ortamda icra edilebilmesi için yapıldığını vurguladı. “Restorasyon, festivalin başlangıcına kadar tamamlanacak. Böylece seyircilerimiz eserleri çok daha rahat bir şekilde izleyebilecek,” şeklinde konuştu.
‘BÜYÜK ŞANS’
Tan Sağtürk, uluslararası üne sahip sanatçıların Uluslararası Efes Opera ve Bale Festivali’ne katılımının, dünya sanat kamuoyunun dikkatini Türkiye’ye çektiğini ifade etti. Bu gibi organizasyonların, ülkemizi bir sanat destinasyonu haline dönüştürmeyi amaçladığını belirtti. “Kapalıçarşı’ya ziyarete gelen bir turistin, aynı zamanda operaya da gitmesini istiyoruz. Çalışmalarımızın daha iyi tanıtılması, uluslararası iletişimin daha net kurulması için bu festivaller bizim için öncü niteliği taşıyor” dedi. Ayrıca Aspendos ve Efes antik tiyatroları arasındaki farklara da dikkat çeken Sağtürk, her iki mekanın da sanatsal ve tarihi değerinin yüksek olduğunu vurgulayarak, bu tiyatroların farklı teknik donanımlara ihtiyaç duyduğunu dile getirdi. Sağtürk, antik tiyatrolarda festival düzenlemenin “büyük bir şans” olduğunu ifade etti.