Milletin Ekonomik Dramı: Emekliler Sürünüyor, Bankalar Soyuyor!
Gerçekler Konuşuyoruz…
ÖZEL HABER / ANALİZ
Türkiye, derin bir ekonomik çıkmazda. En savunmasız kesimleri oluşturan emekliler yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi verirken, bankalar kredi ve faiz tuzağıyla milyonları borçlandırıyor. Bu çelişkiyi somut verilerle irdeleyelim.
1. Emeklilerin Sefaleti: Onca Emek, Karşılık Yok
-
Yaşlı nüfus ve yoksulluk riski: 2024 itibariyle 65 yaş üzeri nüfus 9,11 milyon kişiye ulaşmış durumda. Bu grubun %23,3’ü yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında bırakıldı.
-
Emekli maaşının yaşam maliyetine oranı: Temmuz 2025’te en düşük emekli aylığı 16.881 TL iken, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı yaklaşık 26.115 TL, yoksulluk sınırı ise 85.066 TL olarak belirlendi.
-
Kağıt toplama ve sokakta yaşayan emekli oranı: En yoksul yüzde 10’luk dilimde yer alan bireylerin %30’undan fazlası emekli. Bu, her 100 kişiden 17’sinin emekli olduğu anlamına geliyor.
-
Emeklilikte çalışmak zorunda kalanlar: 65 yaş üstü nüfusun %12,2’si hâlâ çalışmak zorunda; bu da yaklaşık 1,1 milyon kişinin emeklilikte hayatta kalma mücadelesi verdiğini gösteriyor.
-
Yargıtay kararıyla emekli maaşına haciz riski: Temmuz 2025’te çıkan yargı kararı gereği, bankalar emekli maaşlarına bloke koyabilecek; yani borç ödeyemeyen emekli maaşından mahrum bırakılabilir.
-
Genel yoksulluk oranları: 2024 yılında TÜİK verilerine göre göreli yoksulluk oranı %13,6; sosyal dışlanma ve yoksulluk riski ise toplumun %29,3’ünü kapsıyor.
Bu veriler, hak ettiği onurlu emeklilik yerine, “hayatla boğuşan emekliler” gerçeğini gözler önüne seriyor.
2. Bankaların Borç Makinesi: Yasal Soygun!
-
Kredi tuzağı verileri:
-
Bireysel kredi borcu olan kişi sayısı: 41,3 milyon.
-
Ortalama bireysel kredi borcu: 63.675 TL’den 88.155 TL’ye yükseldi.
-
Kredi kartı borcu olan kişi sayısı: 37,3 milyon.
-
Ortalama kredi kartı borcu: 44.681 TL
-
-
Kart kullanımı:
-
2023’de yaklaşık 28 milyon aktif kredi kartı kullanıcısı bulunuyor; kartlı harcama hacmi 12,8 trilyon TL’ye ulaştı
-
Nakit yerine kart kullanımındaki artış: banka kartıyla harcama payı %7’den %10’un üzerine, taksitsiz kredi kartı harcama payı %21’den %34’e yükseldi.
-
-
Borç yükü büyük:
-
TÜİK verilerine göre hane halklarının %56,8’inin borç veya taksit ödemesi bulunuyor.
-
Bu tür ödemelerin “yük getirdiğini” belirten hanelerin oranı oldukça yüksek.
-
Kısacası, bankaların kredi ve kart stratejileri, insanların çaresizliğini fırsata çeviren düzenli bir borç makinesi işlevi görüyor.
3. Sosyal Devlet mi? Hayal mi?
-
Devletin görevi, vatandaşını ekonomik kriz içinde korumak değil midir?
-
Emeklilerin kira, enerji ve su gibi temel giderlerinde destek sağlanmalı, kredi borçları yeniden yapılandırılmalı ve faiz baskısı azaltılmalı.
-
Bu adımlar atılmadıkça, sosyal devlet idealinden uzaklaşılıyor.
4. Haber Tahlili: Verilerle Somut Bir Tablo
| Konu | Gerçek Durum |
|---|---|
| Emeklinin durumu | Maaşlar açlık/yoksulluk sınırı altında; emekli nüfusun büyük kısmı yoksullukla baş başa. |
| Borçlanma tablosu | Milyonlarca kişi kredi/saldo kartı ile borç bataklığına çekiliyor; dijital harcamada büyük artış. |
| Sosyal devlet yükümlülüğü | Mevcut politikalar emeklilere ve vatandaşların temel haklarına müdahale etmiyor, aksine erozyona uğratıyor. |
5. Sonuç & Çağrı
Türkiye’nin güçlü bir devlet olması için önce milletine sahip çıkması gerekir. Emeklilere destek, vatandaşlara ekonomik nefes alma alanı sağlamadan, “devlet” unvanı sembolik kalır.
Bizim çağrımız çok net:
-
Emeklilere kira ve enerji desteği,
-
Faiz baskısının azaltılması,
-
Borçların yapılandırılması,
-
Ve sosyal adaleti yeniden tesis edecek politikalar.
Milletini yaşat ki, devlet yaşasın.


