USD39,30
%0.32
EURO44,96
%0.28
BIST9.019,57
%-1.65
Petrol62,78
%-0.90
GR. ALTIN4.153,30
%-0.45
BTC4.118.817,86
%0.30
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
  1. Haberler
  2. Spor
  3. Emre Belözoğlu’ndan Hakan Çalhanoğlu’na Övgü

Emre Belözoğlu’ndan Hakan Çalhanoğlu’na Övgü

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Antalyaspor’un Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, UEFA Şampiyonlar Ligi finali öncesi, Inter’deki günlerinden Hakan Çalhanoğlu’na, Fenerbahçe ve Galatasaray ile olan kariyerine kadar çeşitli konular üzerine La Gazzetta dello Sport’a içten açıklamalarda bulundu.

“INTER BENİM İKİNCİ EVİM”

Finalde Inter’i destekleyeceğini vurgulayan Belözoğlu, şu sözleri dile getirdi:

Inter, benim ikinci evim. Simone Inzaghi’nin yönetiminde takım zamanla daha da gelişti ve her geçen gün daha iyi bir performans sergilediler. Geçtiğimiz sezon son 16 turunda elense de bu sezon tüm kulvarlarda müthiş bir performans sergilediler. Kazanacaklarına inanıyorum ve bu umutla maçı Münih’te bir Türk televizyonu için yorumlayacağım.

“EN BÜYÜK MOTİVASYONLARIMDAN BİRİ”

Çalıştırmak istediği takımlar hakkında konuşan 44 yaşındaki teknik adam, şöyle ifade etti:

Oyuncuyken herhangi bir kulüpte oynamayı hayal etmiyordum, ama şimdi, öncelikle Türkiye’de Fenerbahçe olmak üzere, Avrupa’da oynadığım Inter, Newcastle ve Atletico Madrid gibi kulüpleri çalıştırma hayali benim için en büyük motivasyon kaynaklarından biri.

“HERKESİN İDOLÜ OLDU”

Hakan Çalhanoğlu’nun Türk futbolundaki etkisinin altını çizen Belözoğlu, şu şekilde konuştu:

Hakan, Almanya’da doğmuş biri olarak, son yüzyılda birçok Türk’ün oraya göç etmesi nedeniyle büyük bir kitlenin idolü oldu. Onun sahada olduğu anda izleyiciler, onun bizden biri olduğunu hissediyor. Hakan herkesin, çocukların ve yetişkinlerin idolü haline geldi. Onu bireysel olarak da tanıyorum ve Serie A’nın en iyi oyuncularından, Avrupa’nın en kaliteli orta sahalarından biri olduğunu düşünüyorum. Türklerin inatçı ruhunu, Avrupa futbolunun zorlu mücadele isteğiyle harmanlıyor.

“ÇOK GENÇTİ AMA ÇOK YETENEKLİYDİ”

İlk kez milli takım kadrosundayken Hakan ile tanıştığını ifade eden Belözoğlu, şöyle belirtti:

Evet, milli takımda kaptan olduğum dönemde çok gençti ama yeteneği hemen göze çarpıyordu. Özel bir şeylere sahipti, büyük bir karaktere sahip bir oyuncu olarak risk almayı biliyordu.

“O SAHADA BİR TEKNİK DİREKTÖR GİBİ”

Hakan’ın regista pozisyonundaki oyun anlayışına dikkat çeken Belözoğlu, şu ifadeleri kullandı:

O sahada adeta bir teknik direktör gibi davranıyor. Oyunu harika okuyor, antrenörün sağ kolu olarak görev yapıyor. Inzaghi ile üçlü defans önünde oynadığı yer onun için mükkemmel. Hakan regista pozisyonunda olduğunda Inter çok daha etkili bir takım haline geliyor. Takımın ritmini belirliyor ve oyuna kalite katıyor. Son 20 yılın en iyi Inter oyuncularından biri.

“BİRÇOK GÜZEL ANIM VAR”

Milano yıllarına dair anılarını paylaşan Belözoğlu, duygulu ifadeler kullandı:

Birçok güzel anım var. O ekipte pek çok büyük oyuncu ve lider vardı. İlk antrenmanlarımda Ronaldo ve Zanetti ile çalışacak olmaktan dolayı büyük bir heyecan içindeydim. Serie A o dönem müthiş ekiplerle doluydu: Juventus, Milan, Roma, Lazio… Yalnızca İtalya Kupası’na sahip olabildik ama harika insanlarla tanıştım, büyük takımlara karşı mücadele ettim ve inanılmaz taraftar desteği gördüm.

“INTER HEP KALBİMDE OLACAK”

Kariyerindeki dönüm noktasının sakatlıklar olduğunu belirten Belözoğlu, şu sözleri aktardı:

O yaşta kendimi güçlü hissediyordum, sahada her sorunu çözebileceğimi düşünüyordum. Fakat sakatlıklar ortaya çıktı. Bu, duygusal olarak beni zorladı. Yalnızca sahaya dönmeye odaklandım, zorluklarla yüzleşmeyi başaramadım. Yıllar içinde evlendim, hayatımı futbola adadım ve 40 yaşına kadar oynama şansım oldu. Eğer Inter’deki yıllarda daha olgun olsaydım, hikayemi farklı bir sonla yazabilirdim. Gençliğin getirdiği aşırılıkları yaşadım, ama o dönem harikaydı ve Inter her zaman kalbimde yer alacak.

“ONUN GİBİ BİR BAŞKAN HİÇ TANIMADIM”

Massimo Moratti hakkında görüşlerini paylaşan Belözoğlu, şu şekilde belirtti:

Onun gibi bir başkan tanımadım. Otoriter ama asla baskıcı bir tavır sergilemeyen gerçek bir centilmen. Bu özellikleri hem soyunma odasında hem de kulüpte hissediliyordu. Milano’ya geldiğim günden beri hâlâ görüşüyoruz.

“ŞOKE OLMUŞTUM”

Inter’e transfer sürecini anlatırken Belözoğlu, şunları söyledi:

Henüz 20 yaşındaydım. Moratti, Galatasaray ile sözleşmem sona ermeden birkaç ay önce İstanbul’a geldi ve beni transfer etmek istediğini açıkladı. Yanında Facchetti vardı. Milano’ya ilk gidişim, benim için inanılmaz bir deneyimdi. İmza günü basın odasında gazetecilerin yoğunluğuyla karşılaşınca şoke oldum.

“BİRİNİ SEÇECEK OLURSAM MANCINI DERİM”

Çalıştığı teknik direktörleri değerlendirirken Belözoğlu, en çok Mancini’yi sevdiğini belirtti:

Cuper bir savaşçıydı, bana birçok pozisyonda şans tanıdı. Mancini ile çok iyi bir ilişkim vardı ve onu çok seviyordum. Zaccheroni ile de iyi anlaştım. Üçüyle de sorun yaşamadım. Ancak birini seçecek olursam Mancini derim.

“BUNU HAK ETTİĞİMİ DÜŞÜNÜYORUM”

Pele’nin onu yaşayan en iyi 125 futbolcu listesine almasına dair düşüncelerini aktaran Belözoğlu, şu şekilde konuştu:

Aslında 2003’te en iyi sezonumdan ve Japonya-Kore Dünya Kupası’ndaki üçüncülükten sonra böyle bir ödül bekliyordum. Yani adımı Pele’nin listesinde görmek beni çok da şaşırtmadı ama mutluluk vericiydi. Hayat bazen şansız gelişebiliyor, sakatlıklar dönemi tam da bu dönem oldu. Ancak bunu hak ettiğimi düşünüyorum.

“TAM BİR ŞOKTU”

2002 yılında Lazio ile kaybedilen şampiyonluk üzerine hissettiklerini paylaşan Belözoğlu, dedi ki:

Ah Lazio… Gerçekten bir şoktu. Bunu beklemiyorduk, güçlü ve motive bir ekiptik. Soyunma odasında herkes çok ciddiydi ve maç sonunda gözyaşları döktük. Birbirimizi teselli etmekten başka çare yoktu. O gün benim ve takım arkadaşlarım için en hüzünlü andı. Güçlü bir takım oluşturmak yetmiyor, bazen kaderin bile kontrol edemiyorsunuz. Devre arası kimsenin kazanmış gibi hissetmemesi beni çok etkilemişti. Herkes oldukça konsantreydi ve bunu iyi hatırlıyorum.

“GELMİŞ GEÇMİŞ EN GÜÇLÜ TÜRKİYE VARDI”

2002 Dünya Kupası’ndaki başarıdan bahseden Belözoğlu, şöyle ifade etti:

Muhtemelen gelmiş geçmiş en güçlü Türkiye’yi sahada gördük. Büyük oyuncular, önemli karakterler ve genç yeteneklerle doluydu. Brezilya dışındaki tüm rakipleri yendik ve onlarla başa baş mücadele ettik. Kariyerimin en başarılı anlarından biriydi. Türkiye’ye döndüğümüzde sokaklar iki milyon kişiyle dolup taşıyordu.

“BEN KENDİMİ HEP FENERBAHÇELİ HİSSETTİM”

Galatasaray ve Fenerbahçe kariyerine dair dikkat çeken sözler sarf eden Belözoğlu, şu şekilde konuştu:

Kararım saygıyla karşılandı. Hem İtalyanlar hem Türkler arasında benzer bir yaklaşım olsa da daha modern bir bakış açısı vardı. Fenerbahçe’ye geçmeden önce Galatasaray’da uzun süre ilk 11’deydim ve milli takım kaptanlığı yapıyordum. Fenerbahçe’ye adım attıktan sonra insanların bana eski sevgilerini kaybettiklerini hissettim. Ancak bunu yönetmeyi öğrendim. Bir kulüp bana milli takıma ve Avrupa’ya açılan kapım oldu, diğeri ise kaptanı olduğum ve 40 yaşıma kadar mücadele ettiğim takım. Ben kendimi hep Fenerbahçeli hissettim.

“ARSENAL’İ YENMEK KOLAY DEĞİL”

Galatasaray ile elde edilen UEFA Kupası ve Süper Kupa zaferlerine değinen Belözoğlu, şöyle belirtti:

İnanılmaz bir mücadele ortaya koymuştuk. Bireysel yeteneklerimiz vardı ama asıl gücümüz takım ruhundandı. Bu nedenle pek çok maçı hakkıyla kazandık. Figo, Roberto Carlos ve Raul’lu Real Madrid’i ya da Henry, Vieira ve Wenger’li Arsenal’i yenmek kolay değil.

“ASLINDA O AN FARKINA VARAMIYORSUNUZ”

Zaferin büyüklüğünü yıllar geçtikçe anladığını kaydeden Belözoğlu, şöyle söyledi:

Aslında o an bunun farkına varamıyorsunuz. Zaman geçtikçe, yaptığınız şeyin ne denli büyük olduğunu anlıyorsunuz.

“İNANILMAZDI”

İstanbul’daki kutlamaları anlatırken Belözoğlu, şunları belirtti:

İnanılmazdı. UEFA Kupası finalinden dönerken şehir taraftarlarla doluydu. Birçoğu ağlıyordu ve otobüsün etrafı kuşatma altındaydı. Benzer sahneler sadece Süper Kupa ve Dünya Kupası sonrası yaşandı.

“TÜM ZAMANLARIN EN İYİSİYDİ”

“Boğaz’ın Maradona’sı” lakabının nasıl ortaya çıktığını anlatan Belözoğlu, şu şekilde aktardı:

Bazı takım arkadaşlarım, oyun tarzımın Diego’yu hatırlattığını dile getirdiler. Medya bunu büyütmüş olmalı. Elbette bu bir onurdu ama Maradona bir taneydi ve futbol dünyası için gerçek bir değeri vardı, tüm zamanların en iyisi.

“POTANSİYEL SÜPERSTARLAR DA VARDI TAKIMDA”

En iyi takım arkadaşını tanımlarken Belözoğlu, şunları söyledi:

Kalite açısından kesinlikle ‘Fenomen’ Ronaldo’yu işaret ederim. Zanetti de çok iyiydi. Recoba gibi potansiyel süperstarlar da takımda bulunuyordu.

“O KONUDA ÇOK İSİM VARDI”

Takımın en eğlenceli ismi hakkında konuşan Belözoğlu, şu şekilde ifade etti:

O konuda birçok isim vardı, fakat kesinlikle Recoba en eğlenceli olanıydı. Hem saha içinde hem dışında büyük bir karakterdi.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Emre Belözoğlu’ndan Hakan Çalhanoğlu’na Övgü
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Girdap Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!