Haziran ayı boyunca ülkemizin çeşitli bölgelerinde Nâzım Hikmet anıldı. Bu anmalar, yalnızca 3 Haziran’ın ölüm yıldönümünde gerçekleşmedi; ayın tamamında onun şiirleri her köşede yankı buldu. Bu etkinliklerden biri de İstanbul’un Eyüpsultan ilçesinde gerçekleştirildi.
Son zamanlarda Eyüp’e gidip gelenler var mı? Geçtiğimde, eski Eyüp’ten eser kalmadığını gördüm. Sakin bir atmosfer içinde doğaya uyumlu bir restorasyon yapılmış; karanlık sokaklar neşelendirilmiş, aydınlatılmış. Her yer tertemiz. Müzeler, galeriler ve kütüphanelerin çevresinde bakımlı parklar ve yeşillikler yer alıyor. Hafta içi bir akşamüstü, saat altı sıralarındaydım. İnsanlar ağaçların altında piknik yapıyordu, hem kadınlar hem erkekler, çocuklu aileler bir aradaydı.
Bir davet aldığımız için oraya yöneldik. “Biz” dediğim, Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı. Onlardan bir etkinlik düzenlememiz istendi.
HAZİRANDA ÖLKMEK ZOR
“Haziran’da Ölmek Zor” başlığı altında düzenlenen etkinlik, “Galeri Eyüpsultan” bahçesinde, açık havada, akşam saat 19:00’da gerçekleştirildi. Bu iki katlı galeride, ressam Haydar Özay’ın yanı sıra, Âşık Veysel’den Yaşar Kemal’e, Petöfi’den Nâzım Hikmet’e kadar geniş bir yelpazede portreler sergilendi (Sergi, 15 Temmuz’a kadar açık kalacak). Önceki sergi olan “Koleksiyoner Hikâyesi” gibi, bu etkinlik de büyük ilgi gördü.
Programımız, Nâzım Hikmet Vakfı Başkanvekili Özcan Arca ile birlikte hazırlandı. Şairin hayatı, düşünceleri ve eserleri hakkında bir buçuk saatlik bir sunum gerçekleştirdik. Konuşmalarımız arasında, Ruhi Su, Zülfü Livaneli ve Cem Karaca gibi sanatçılardan Nâzım’a özel şarkılar ekrandan katılım sağladı.
Programımız, sevgili Genco Erkal’ın İKSV’nin İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında hazırladığı “Nâzım’a Armağan” eserinin unutulmaz finaliyle sona erdi. Finalde, Yıldız Kenter, Ayla Algan, Işık Yenersu, Zeliha Berksoy, Tilbe Saran, Zuhal Olcay, Jülide Kural, Zeynep Tanbay gibi sanatçıların “Dostların Arasında/Güneşin sofrasında” performansı, izleyicilerin katılımıyla görkemli bir an yaşattı.
NE BÜYÜK HASRETMİŞ
Bunu neden paylaştım? Uzun bir aradan sonra Nâzım Hikmet’in sesi Eyüp semalarında ilk kez yankı buldu. Uzun yıllar sonra yerel seçimlerle birlikte Eyüp CHP’ye geçti ve o ses duyulabilmeye başladı. İstanbul’un “en muhafazakâr” ilçelerinden birinde bu kadar kalabalık ve ilgili bir izleyici kitlesiyle karşılaşacağımı tahmin etmemiştim. Etkinlik bittikten sonra insanlar ayrılmak istemedi; sarılmalar ve kucaklaşmalar bitmek bilmedi. Gerçekten büyük bir hasret ve özlem yaşandı. İnsanlar sanata, şiire ve umuda aç…
Eyüpsultan Belediye Başkan Yardımcısı Özgür Nemutlu, açılış konuşmasında sadece şairi değil, yeni kaybettiğimiz Ferdi Zeyrek’i de anarak, “Bu acı olay, insana dokunan siyasetin değerini bir kez daha gözler önüne serdi” dedi. Bu söz, bize kaybettiğimiz tüm değerler üzerine konuşma fırsatı sundu.
Eyüpsultan Galeri’den ayrılırken, insanların en çok iyiliğe, güzelliğe, değerlere, dayanışmaya ve umuda özlem duyduğunu düşündüm. Eyüpsultan Belediyesi’ne teşekkür ederiz.
BAŞIMA GELENLER!
Nazım Alpman ismi birçok kişi için tanıdık geliyordur. Kendisi gazeteci yazar, kitapları ve makaleleriyle tanınıyor. Geçen yaz (Temmuz ayında), benimle röportaj yapmak istedi. Onunla bu konuda anlaştık.
Dünya tatlısı bir yazar olan, televizyon için “Kadın Farkı” programlarını hazırlayan ve romanları yayınlanan Merve Küçüksarp da bu röportajda yer aldı. Röportaj uzadıkça uzadı. Hem o, hem de yönetmen Murat Toy (Belgesel Habitat TV genel yayın yönetmeni), beni uzun uzun konuşturdu (Kurgu yönetmeni: Münevver Anaman. Görüntü: Oğuz Özdemir. Yapım sorumlusu: Yıldız Köse).
Sonuç olarak, 45-50 dakikalık bir film ortaya çıktı. Bu filmin ilk gösterimi, 17 Haziran Salı akşamı saat 19.00’da İstanbul Metrohan’da (İstiklal Caddesi Tünel) gerçekleştirilecek. (Filme oldukça iddialı bir isim konmuş, burada yazmayı yadırgadım.) O akşam işsiz olan tüm okurları bekleriz.