Öztrak, Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusunun yanı sıra stratejik konumuna dikkat çekerek, 1,5 milyarlık bir pazara ve 58 ülkeye dört buçuk saatlik uçuş mesafesinde ulaşım imkânına sahip olduğunu belirtti. Bu potansiyeli göstermek için yanlış istatistiklerle yanıltıcı tanımlamalar yapmak yerine, gerçek sorunlara odaklanılması gerektiğinin altını çizdi.

Ülkenin kötü bir yönetim sergilediğini vurgulayan Öztrak, mevcut durumun Türkiye’nin sahip olduğu büyük potansiyeli kullanamadığını ifade etti. Öztrak, Türkiye’nin refah liginde değil, ekonomik sıkıntıların hüküm sürdüğü bir ortamda yer aldığını ifade ederek, 2013’teki ekonomik seviyesine ancak on yıllık bir bekleyişten sonra ulaşabildiğini kaydetti.

Öztrak, bu ekonomik durumun büyük çoğunluğa yansımadığını ve gelir dağılımının son derece adaletsiz olduğunu belirtti. Türkiye’nin, Dünyada enflasyon ve gıda enflasyonunun en yüksek olduğu ülkeler arasında yer aldığını vurguladı. Ayrıca, Türkiye’nin OECD içinde en adaletsiz gelir dağılımına sahip iki ülkeden biri olduğunu da aktardı.

Nüfusu 85 milyonu aşan ve kişi başına geliri 13 bin doları geçen 18 ülke bulunduğunu ifade eden Öztrak, Türkiye’nin yıllardır bu ülkelerin önünde yer aldığını belirtti. Erdoğan’ın buradan kendine başarı hikâyesi yazma çabalarının gerçekçi olmadığını savundu.

Öztrak, ihracatçıların yaşadığı zorluklara ve diğer ülkelerin ihracatçılarına sağlanan desteklere dikkat çekti. Hükümetin “kura yaslanarak enflasyonu düşürme” stratejisi uyguladığını belirtti. Bu yaklaşımın, dolar cinsinden kişi başına geliri TL cinsinden gelirden daha hızlı artırsa da topluma gerçek bir fayda sağlamadığını ifade etti. Ayrıca bu durumun, sürdürülebilirlik açısından sorunlu olduğunu vurgulayarak benzer örnekleri daha önce de yaşandığını dile getirdi.

Muhabir: Cemil Cahit SARAÇOĞLU