Altınordu ilçesinde yaşayan ve iki çocuk annesi olan Günay Kılıç, 20 yıl boyunca süren bir rahatsızlık sonucu felç geçirdi. Bu süreçte sağ kolunu kullanamaz hale gelen Kılıç, hastalığın başlangıç dönemlerinde bu duruma alışmakta büyük güçlükler yaşadı. Zamanla bu durumu kabullenemeyen Kılıç, evde el işlerine yönelmeye karar verdi. Tek eliyle de olsa kendini geliştiren Kılıç, yaptığı ürünleri satabilmek için çaba göstererek ev ekonomisine katkı sağlama hedefinde oldu.
Bu noktada, herhangi bir ücret talep etmeksizin kadınların el emeği ürünlerini satışa sunmalarını mümkün kılan ve pazar sorununu ortadan kaldıran bir proje olan ‘El Emeği Çarşısı’na başvurdu. Bu çarşıda işlediği ürünleri satışa sunmaya başlayarak, hem gelir elde etmeye hem de sosyal hayata daha aktif bir şekilde katılmaya başladı.
Günay Kılıç, yaşadığı süreçle ilgili olarak, “20 yıl önce felç geçirdim ve o günden beri sağ kolumu kullanamıyorum. Bu durum beni çok üzdü. Başlangıçta hiçbir şey yapmak istemedim. Ancak ailem ve komşularımın beni motive etmesi neticesinde el işi yapmaya başladım. Yaptığım ürünleri arkadaşlarım benden almaya başladı. Olayın bu tarafını gördükten sonra, belki daha fazla satış yapabilirim düşüncesiyle Büyükşehir Belediyesi’nin ücretsiz hizmet veren ‘El Emeği Çarşısı’na başvurdum. Burada satış yapmaya başladıktan sonra kazancımın artmasıyla birlikte müşterilerim de çoğaldı. Çarşıdaki atmosfer adeta bir aile ortamı gibiydi. Bize bu imkanı sağladığı için Büyükşehir Belediye Başkanımıza çok teşekkür ederim.” şeklinde duygularını dile getirdi.
Kılıç’ın yaşadığı bu dönüşüm, sadece bir iş fırsatı değil aynı zamanda bir yaşam mücadelesi. İlk başta pes etme noktasında olunan bir dönemde bile, “Yapamam, edemem” düşünceleri bir kenara bırakılarak, “Yaparım” denildi ve bu zorlukların üstesinden gelinmiş oldu. Kılıç’ın azmi, pek çok kadına örnek teşkil ederken, aynı zamanda toplum içinde dayanışmanın ve toplumsal destek mekanizmalarının önemini gözler önüne seriyor.
El Emeği Çarşısı gibi projeler, sadece ekonomik olarak destek sağlamakla kalmaz, kadınları sosyal hayata daha fazla entegre etmeye de yardımcı olur. Bu tür girişimler, kadınların kendi becerilerini keşfetmeleri ve geliştirmeleri için motive edici bir ortam sağlar. Günay Kılıç’ın hikayesi, azmin ve dayanışmanın somut bir örneği olarak, toplumda pozitif bir etki yaratmaya devam ediyor.
Hayatındaki zorluklara rağmen elde ettiği başarı, Kılıç’ın öz güvenini artırmış ve kendisine yeni kapılar açmıştır. Kadınların güçlenmesi ve hayatın zorlukları karşısında duruşlarının ne kadar önemli olduğunu vurgulayan bu hikaye, aynı zamanda daha fazla kadın girişimcinin desteklenmesi gerektiğinin bir kanıtıdır.