Fenerbahçe, ezeli rakibi Galatasaray’ı Süper Lig’in 37. haftasında Çağlar Söyüncü’nün golüyle 1-0 yenerek şampiyonluk mücadelesini sürdürdü. Ancak bir yandan da seçim heyecanı yaşanıyordu. Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı’nın 30-31 Mayıs ya da 8-9 Haziran tarihlerinde yapılacağı açıklanmıştı. Genel kurula 46 bin 410 üyenin katılması beklenirken adaylık başvuruları 23 Mayıs’ta sona erecekti.
2018’deki seçimde Ali Koç’a yenilerek görevinden ayrılan Aziz Yıldırım, takımın başarısız durumundan sonra yeniden başkanlık için adaylığını koymuştu. Yıldırım, Ali Koç’la yarışacağı seçim öncesinde çalışmalarına devam ediyordu. Seçim ofisi sosyal medyada paylaşılmıştı. Ayrıca Yıldırım’ın seçim sloganı “Çocuklar için Aziz Yıldırım” olarak belirlenmişti.
Seçim sürecinde Aziz Yıldırım, 1998’de söylediği “Ben kaybedeyim, Fenerbahçe kazansın.” sözlerine atıfta bulunan afişlerle destekleniyordu. Yıldırım, ayrıca Ali Koç’a da göndermeler yaparak seçim çalışmalarını sürdürüyordu. Başkan Koç’un daha önce sarf ettiği “Ben başkan olduğum sürece Fenerbahçe asla şampiyon olamaz.” sözleri büyük tartışma yaratmıştı.
Fenerbahçe camiası, seçim heyecanının yanı sıra takımın ligdeki performansını da merakla takip ediyordu. Galatasaray’a karşı alınan zafer, taraftarları umutlandırmıştı. Ancak kulüp içindeki seçim atmosferi de oldukça yoğundu. Aziz Yıldırım’ın geri dönüşü, camiada farklı duyguları tetiklemişti. Taraftarlar, gelecek dönemde kulübün başında kimin olacağını merakla bekliyorlardı.
Fenerbahçe’nin seçim süreci, kulübün geleceğini de etkileyecek önemli bir dönemdi. Aziz Yıldırım ve Ali Koç arasındaki rekabetin kulübü nasıl etkileyeceği ise belirsizliğini koruyordu. Her iki aday da taraftarlar üzerinde etkili bir kampanya yürütüyor, destekçilerini mobilize etmeye çalışıyordu. Seçim sonuçları, Fenerbahçe’nin önümüzdeki dönemdeki yönetim politikalarını şekillendirecek ve takımın geleceğini belirleyecekti.