Gazze’de soykırım durmak bilmiyor…
Zorlu koşullarda yaşam mücadelesi veren halk, açlık ve susuzlukla baş etmeye çalışırken sürekli artan can kayıplarıyla karşı karşıya kalıyor.
İşgalci İsrail ordusu, bölgeye yardım götürülmesine mani olarak Gazzelileri büyük bir çaresizlik içinde bırakıyor.
‘BİR BUĞDAY TANESİNİN DAHİ’ GİRİŞİNE İZİN VERİLMEDİ
İsrail, Filistinlileri kurduğu ‘toplama kamplarına’ yerleştirerek, ardından da başka ülkelere sürme planını, Washington ve Tel Aviv’in desteğiyle oluşturduğu ‘Gazze İnsani Yardım Vakfı’ üzerinden uygulamaya koymaya çalışıyor.
7 Ekim 2023 tarihinde başlayan saldırılar sonucunda en az 54 bin kişinin ölümüne sebep olan İsrail, uyguladığı ablukayla 2 Mart tarihinden itibaren bölgeye ‘bir buğday tanesinin’ dahi girişine izin vermedi ve bu durum, dünya tarihinde benzeri görülmemiş bir insani kriz oluşturdu.
İŞGALİ GENİŞLETMEK VE KALICI HALE GETİRMEK AMAÇLANIYOR
İsrail, ortaya çıkan bu insani felaketi uluslararası tepkileri azaltmak ve Gazze’deki işgali kalıcı hale getirmek amacıyla bir fırsat olarak değerlendiriyor. Bu süreçte Gazze İnsani Yardım Vakfı’yla ilgili çalışmalar yürütüyor.
İSRAİL’İN ‘YARDIM DAĞITIM’ MEKANİZMASI
Tel Aviv yönetimi, Gazze’ye yönelik insani yardım kisvesi altında yeni bir mekanizma geliştirmek amacıyla nisan ve mayıs aylarında kabine toplantılarında bu konuyu yoğun şekilde tartıştı.
YARDIMLARIN ORDUNUN GÖZETİMİNDE DAĞITILMASI KARARI ALINDI
İsrail ordusunun mekanizmanın içinde yer alması gerektiğini savunan aşırı sağcı bakanlarla güvenlik şefleri arasında, ordunun rolü hakkında tartışmalar yürütüldü.
ABD ile koordineli olarak, yardımların Tel Aviv ve Washington’un kontrolünde, şubat ayında kurulan ‘Gaza Humanitarian Foundation’ (GHF) aracılığıyla, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin güneyindeki belirlenen alanlarda dağıtılması için yeni bir mekanizma oluşturulması kararlaştırıldı.
Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası yardım kuruluşları, bu sistemin İsrail’in insani yardımı silah olarak kullanmasına ve Gazze’nin diğer bölgelerini açlık yoluyla tahliye etmesine kapı açacağına dikkat çekti.
SÖZDE ‘İNSANİ YARDIM MEKANIZMASI’ İLE GAZZE’Yİ İŞGAL PLANI
İsrail’in Gazze’deki işgali genişletme ve kalıcı hale getirme planı, insani yardımı bir araç olarak kullanarak Filistinlileri başka bölgelere sürgün etme hedefi etrafında şekilleniyor.
Tartışmalar sırasında Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, “Görevi yerine getirmiyorsanız, yerinize bunu yapacak birilerini buluruz.” diyerek Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’i sıkıştırdı. Zamir de, bu mekanizmayla ilişkili bir saldırı planı hazırlayıp onay için sundu.
İsrail güvenlik kabinesi, 4 Mayıs’ta bu planı onayladı.
İŞGALİN KALICI HALE GETİRİLMESİ ÖNGÖRÜLÜYOR
Yerel medya raporlarına göre, üç aşamadan oluşan bu plan doğrultusunda, Filistinlilere yetecek kadar sözde yardımların dağıtımı için İsrail ordusunun yönlendirdiği ‘toplama kamplarına’ sürgün edilmesi ve bunun yanı sıra, Filistinli nüfusun boşaltıldığı bölgelerde saldırıların artırılması hedefleniyor.
Bu bağlamda, Gazze’nin kuzeyindeki Filistinlilerin daha güneye gitmesini sağlamak için biri Netzarim Koridoru’nda, diğeri Morag koridorunda toplamda dört ‘toplama kampı’ inşa edilmesi planları yapılıyor.
“GAZZE ŞERİDİ’NİN TAMAMINI KALICI OLARAK İŞGAL EDECEĞİZ”
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin tamamının kalıcı olarak işgal edileceğini ve Filistinlilerin başka ülkelere sürgün edilmesi için bazı devletlerle görüşmeler yürütüldüğünü açıkladı.
Gazze’de kalıcı işgal uygulamaları ve Filistinlilerin sürgünü, İsrail ordusu tarafından, ABD Başkanı Donald Trump’ın 16 Mayıs’ta Orta Doğu gezisinin hemen ardından duyuruldu.
‘TEMEL MİKTARDA’ İNSANİ YARDIM GİRİŞİ ONAYLANDI
İsrail’in saldırılarının artmasıyla uluslararası tepkiler de yükselmeye başladı. Netanyahu, 18 Mayıs’ta olumsuz tepkileri azaltmak için yeni mekanizma hayata geçene kadar Gazze’ye “okyanusta bir damla” ifadesiyle tanımladığı “temel miktarda” insani yardım girişini onayladı.
Birleşmiş Milletler, Gazze’ye günlük 500 tır insani yardım ve 50 tır yakıt girmesi gerektiğini belirtmesine rağmen, İsrail’in bu dönemde sadece 87 tır yardım dağıtılmasına izin vermesi, gözlemciler tarafından bir oyalama taktiği olarak değerlendiriliyor.
Öte yandan, İsrail’in son iki ay içerisinde aşevlerine, yardım dağıtım merkezlerine ve personeline yönelik saldırılarını artırması dikkat çekiyor.
SÖZDE YARDIM DAĞITMA MEKANİZMASI HAYATA GEÇİRİLDİ
ABD’nin desteklediği GHF, 27 Mayıs’ta Gazze’deki faaliyetlerine başladığını duyurdu ve sözde yardım dağıtımına başlanıldığını bildirdi.
İsrail ordusu ise Gazze Şeridi’nde üçü güneyde, biri kuzeyde olmak üzere dört sözde yardım dağıtım merkezi kurulduğunu açıkladı.
Bu merkezlerden iki adedinin Morag Koridoru üzerindeki faaliyetlerine başladığı belirtildi. İsrail ordusu, bölgeyi kantonlara ayırarak, çoğunluğunu Filistinlilere kapalı alan ilan etti.
3 FİLİSTİNLİ DAHA HAYATINI KAYBETTİ
Yardım dağıtımının ilk gününde, açlık çeken Filistinlilerin Tel Sultan’daki merkeze akın etmesi sonucunda çıkan çatışmalarda 3 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı.
GHF’nin kontrolündeki dağıtım noktasından gelen görüntüler, sosyal medyada 2. Dünya Savaşı’nda Alman Nazileri tarafından kurulan toplama kamplarındaki sahnelere benzetildi.
AÇLIĞIN SİLAH OLARAK KULLANILMASINA TEPKİLER YÜKSELDİ
İsrail’in Gazze’de siyasi hedeflerine ulaşmak amacıyla insani yardım dağıtımını kontrol altına alma ve açlığı bir silah olarak kullanma çabaları uluslararası alanda büyük tepki topladı.
Uluslararası medya, İsrail’in ABD güvenlik şirketlerini kullanarak mevcut BM kontrolündeki mekanizmayı devre dışı bırakma ve sorumluluğu ABD’ye devretme çabasında olduğu yorumlarında bulundu.
“İNSANİ YARDIM SİLAH OLARAK KULLANILIYOR”
İsrail hükümeti, GHF’nin insani yardım organizasyonunu devre dışı bıraktığını iddia etse de ana muhalefet partisi Gelecek Var lideri Yair Lapid, bu organizasyonun arkasında Tel Aviv’in olduğunu savunarak hükümetin halka yalan söylediğini belirtti.
BM ve çok sayıda uluslararası yardım kuruluşu, GHF’nin insani ilkelerle çeliştiğini ve insani yardımı silah olarak kullandığını belirterek bu iş birliğini reddetti.
MEKANİZMA DEVREYE GİRMEDEN BİR GÜN ÖNCE İSTİFA ETTİ
GHF Direktörü Jake Wood, Gazze’deki insani yardım dağıtımının insani yardım ilkelerine uygun çıkamayacağını belirterek mekanizma uygulamaya girmeden bir gün önce istifa etti.
İlk insani yardım dağıtımının ardından, BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, İsrail’in BM ve diğer yardım kuruluşlarının planını devre dışı bırakmasını eleştirerek Gazze’den gelen görüntülerin yürek parçalayıcı olduğunu ifade etti.