Büyükçekmece Göl Havzası Talan Ediliyor!..
Bu rüya gibi konaklarda acaba kimler ikamet ediyor?
Gölü besleyen yüzey sularının önü kesiliyor…
İstanbul’un en çok değer kazanan, şehrin gürültü ve hava kirliliğinden uzak Alkent 2000 bölgesinde; göl manzaralı, olabildiğince geniş bahçe alanı içinde çok özel bir villa arayışınız varsa hemen oturuma hazır, Pelican Hill Sitesindeki süper villalar. Bunların hepsi özel iskan ve imarlı ve trilyonluk konaklar…
Peki Bu Göl Havzasına Bu Betonlaşmaya Kimler Nasıl İzin Verdi?
Villalar için yapılan istinat duvarları, yol dolguları, bahçe düzenlemeleri gibi müdahaleler, göle doğal yollarla gelen suların yönünü değiştiriyor ya da tamamen kesiyor. Bu da gölün beslenmesini azaltıyor, kuruma riskini artırıyor. Göl havzasına yakın olan bu binlerce konutlarda yaşayan insanların dışkıları nereye ve nasıl aktarılıyor. Sözde her villada bir arıtma cihazı var ve bu dışkıları içilecek su şekliyle arıtıyor ve bu su ile bahçeler sulanıyor.
Tarım Bakanlığı tarafından tarım alanı ilan edilen Türkoba mahallesi gündemdeyken Büyükçekmece’nin Karaağaç Mahallesi’nde, içme suyu havzası sınırlarında yükselen lüks villalar dikkat çekiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Tarım Bakanlığı bu yapılaşmaya neden göz yumuyor…
ÖZEL HABER
Büyükçekmece Gölü çevresindeki yapılaşmalar, çevre ve şehircilik politikalarını bir kez daha tartışmaya açtı. İstanbul’un önemli içme suyu kaynaklarından biri olan Büyükçekmece Gölü’nün etrafında son yıllarda milyonluk “Göl Konakları” adıyla mantar gibi lüks villalar inşa edilmeye başlandı. Bu yapıların bir bölümü, resmi kayıtlarda tarım alanı olarak geçiyor bir kısmı da göl havzasını koruma sınırlarında yer alıyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı, aynı bölgeyi tarım alanı ve koruma bölgesi olarak ilan ederken; bu alanlarda nasıl olup da yüksek güvenlikli beton duvarlarla çevrili konut projelerine izin verildiği kamuoyunda ciddi soru işaretleri doğurdu.
Uzmanlar, bu yapıların hem imar yasalarına aykırı olduğunu hem de göl havzasını tehdit ettiğini belirtirken, halk “Eğer burası tarım alanıysa bu lüks siteler nasıl yükseliyor? Yok eğer yapılaşma serbestse neden çiftçiye ruhsat verilmedi?” sorularını yöneltiyor.
Gerçeğin Peşindeyiz…