Son günlerde, Levent adında bir sanatçı, Amerika Birleşik Devletleri’nde yeni bir sivil toplum kuruluşu olan Ahbap America‘yı kurarak dikkatleri üzerine çekti. Bu girişiminde, Birleşmiş Milletler’de önemli görüşmeler gerçekleştirdi.
Levent, Anadolu Ajansı (AA) muhabirine verdiği röportajda, düşüncelerini açıkladı:
“Ben, Birleşmiş Milletleri zaman zaman sert bir şekilde eleştiren biriyim. Bu düşüncelerimi sosyal medya paylaşımlarımdan da görebilirsiniz. Ancak, şu anda uluslararası alanda sesimizi duyurmamız gerektiğine inanıyorum. Bir sanatçı ve müzisyen olarak kendi üzerime düşeni yapmaya gayret ediyorum. Hiç olmazsa ileride torunlarıma, ‘ben hiçbir şey yapmadım’ demek istemiyorum. Gazze’deki halkın acılarını derinden hissediyorum ve diğer ülkelerdeki popüler sanatçılarla irtibata geçip, onların da konserler vermesi için çaba gösteriyorum.”
“HERKESİ BU KONSERE DAVET EDİYORUM”
Filistin meselesinde söylenmesi gereken en önemli ifadenin “Gazze, Gazze’lilerindir” olduğunu belirten Haluk Levent, “Bu konserden elde edilecek gelir, Gazze halkı için oldukça küçük bir rakamdır. Ancak bu bir semboliktir. Bu durum aslında bir duruş ve söylemdir. Bu nedenle herkesi 30 Nisan’da İstanbul’da gerçekleşecek konsere davet ediyorum,” dedi.
Levent’in bu çabaları, sanat dünyasının sınırlarını aşarak toplumsal konulara ışık tutma misyonunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Sanatçı, müziğini ve etkisini kullanarak toplumda farkındalık yaratmak ve destek toplamak amacıyla aktif bir rol üstleniyor. Filistin’deki insani durumu gündeme getirme çabası, sadece kendi toplumuna değil, tüm dünyaya seslenme isteği olarak değerlendirilebilir.
Levent’in yaklaşımı, kültürel ve sanatsal etkinliklerin sosyo-politik meselelerle birleştiği bir dönem için büyük önem taşıyor. Uluslararası müzik camiasında, sanatçıların sosyal sorumluluk almak için toplumsal olaylara nasıl ışık tuttuğuna dair örnekler çoğalırken, Levent’in bu konuda attığı adımlar, etkileyici bir örnek olarak öne çıkmış durumda. Gazze başta olmak üzere, savaş ve kriz bölgelerindeki insanlara destek olmak için, sanatın bir aracı olarak kullanılması gerektiğini düşünüyor.
Onun bu projeleri ayrıca, müzik aracılığıyla Gazze halkının sesini duyurmak için yapılacak tüm çalışmalara bir mesaj niteliğinde. Levent, yalnızca kendi konserleriyle değil, diğer sanatçıların da bu önemli konuda etkin olmasını sağlamak yönünde emek sarf ediyor. Bu perspektif, aidiyet duygusunu güçlendirirken, dünya genelinde insanları bir araya getiriyor.
Sonuç olarak, Haluk Levent’in girişimleri sadece müzik alanında değil, sosyal alanda da önemli bir etki yaratması bekleniyor. 30 Nisan’da İstanbul’da gerçekleşecek bu etkinlik, Filistin halkına destek olma ve uluslararası platformda bilinç yaratma adına atılan önemli adımlardan biri olarak tarihe geçecek. Bu tür etkinliklerin, toplumda daha geniş bir ses uyandırması ve insanların dayanışma ruhunu artırması umuluyor.