Hollanda’da, 22 Kasım 2023 tarihinde gerçekleştirilen genel seçimler sonrasında kurulan aşırı sağ ve merkez sağ koalisyon hükümeti, Geert Wilders’ın liderliğini yaptığı Özgürlük Partisi’nin (PVV) hükümetten çekilme kararıyla sona erdi.
Koalisyondan ayrılma kararı, Wilders’ın sığınmacı ve göçmen politikalarıyla ilgili ortaklarının taleplerini dikkate almadığı gerekçesiyle alındı. Wilders, bu durumu sosyal medya platformu X üzerinden paylaştığı bir mesajda, “İltica planlarımızın altında hiçbir imza yok. PVV, koalisyondan ayrılıyor” şeklinde duyurdu.
Hükümet içerisindeki gerginliğin uzun süredir sürdüğü biliniyordu.
Wilders, Başbakan Dick Schoof’a, parti üyelerinin tüm bakanların hükümetten çekileceklerini bildirdiğini vurguladı.
Wilders’ın bu açıklamalarının ardından, Schoof da 11 yıl süren iktidarını sonlandırarak istifasını açıkladı.
2023 genel seçimlerinde PVV, yüzde 23,5 oy alarak 37 sandalye kazanmış ve Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi (VVD), Yeni Sosyal Sözleşme Partisi (NSC) ve Çiftçi-Vatandaş Hareketi Partisi (BBB) ile bir koalisyon hükümeti kurmuştu. Ancak Wilders’ın mülteci sayısını azaltmaya yönelik sert politikaları, koalisyonun ortakları arasında gerilim yaratmıştı.
Geçtiğimiz hafta, Wilders, koalisyon ortaklarından iltica yasalarının sıkılaştırılması konusunda acil destek talep etmiş, ancak bu isteği reddedilmiştir. Hollanda Danıştayı, önerilen iltica yasasının “özensiz hazırlandığını” ve hukuki sorunlar içerdiğini belirterek uygulanmaması yönünde tavsiyede bulunmuştu. Wilders ise bu tavsiyeyi “seçilmemiş bürokratların görüşü” olarak yorumlayarak sert bir eleştiride bulundu.
AFP’nin haberine göre, Wilders’ın koalisyondan çekilmesi, Hollanda’da erken seçim ihtimalini artırdı. Koalisyonun dağılmasıyla 150 sandalyeli parlamentoda çoğunluğun sağlanması zor hale geldi.
Siyasi analistler, önümüzdeki aylarda yeni bir seçim sürecinin başlamasının olasılığının yüksek olduğunu ifade ediyor.
Geert Wilders, İslam karşıtı ve göçmen antagonisti söylemleriyle tanınmakta ve daha önce camilerin ve Kur’an’ın yasaklanması gibi anayasaya aykırı önerilerde bulunmuştur. Ancak koalisyon görüşmeleri sırasında bu taleplerden geri adım atmak durumunda kalmıştır.
2014 yılında, Faslılara yönelik ayrımcı ifadeleri nedeniyle yargılanmış ve ayrımcılığa teşvik suçundan mahkum olmuştur.