Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, İklim Kanunu Teklifi gündemiyle toplandı. Meclis Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca’nın başkanlığında gerçekleştirilen oturumda, Grup Başkanvekilleri bu önemli konu hakkında değerlendirmelerde bulundular. Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, önerilen kanunun, müzakerelere tabi olan tali komisyonlar yerine doğrudan asli komisyonda görüşülmüş olmasını eleştirerek, “Bu kanun problemli; muhalefeti susturmak için tali komisyonları işletmiyorsunuz,” ifadelerini kullandı. Özdağ, iktidar partisinin yasaları sadece oy çokluğuyla geçirdiğine dikkat çekerek, kanunun Türkiye’yi belirli güçlere peşkeş çekme mantığını barındırdığını ileri sürdü. “Bu bir iklim kanunu değil; imtiyaz kanunudur,” dedi.
DEVA Partisi Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koyçiğit, iklim kanununun geri çekilmesini olumlu bir adım olarak değerlendirdi. Koyçiğit, dünyada yaşanan iklim krizine işaret ederek, Türkiye’de de bu konuda alınan yasaların doğayı gözetmeyen, ticari saiklerle hazırlanmış olduğunu vurguladı. Ayrıca, hem muhalefetin hem de iklim aktivistlerinin görüşlerinin dikkate alınacağı, doğayı koruyan yeni ve kapsamlı bir iklim yasası hazırlanmasının şart olduğunu ifade etti. “Gerçekten iklim krizini engelleyecek bir iklim kanununun meclisten geçirilmesi gerekiyor,” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Murat Emir de, kanun teklifinin daha önce görüşüldüğünü belirterek, bu sürecin muhalefet partileri ile sivil toplumun etkisi sayesinde tekrar komisyona geri çekilmesini olumlu bir gelişme olarak nitelendirdi. Emir, “Bir yanlıştan dönmek erdemdir,” diyerek, ortak aklın devreye girmesi gerektiğinin altını çizdi. Sivil toplum, üniversiteler ve muhalefet partilerinin fikirlerinin dinlenmesi gerektiğini söyledi. “Türkiye’nin hak ettiği bir iklim yasasının yaşama geçmesi için çaba sarf edilmelidir,” diyerek, komisyon çalışmalarının etkin bir biçimde değerlendirilmesini umut ettiğini ifade etti.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, İklim Kanunu ile ilgili olarak, zirai don konusunu ele alacak yeni bir komisyon kurulacağını belirtti. Usta, gelen katkıların değerlendirilmesi ve toplumsal algı üzerine daha fazla tartışma yapılması gerektiğini ifade etti. “Görüyoruz ki, iklimle ilgili bir kanuna ihtiyaç var, fakat bunu daha ileri bir tarihe bırakıyoruz,” diyerek yapılan belirlemelerin önemini vurguladı. Bu noktada, iktidar ve muhalefet arasında ortak görüşlerin önemi de vurgulandı.
Sonuç olarak, TBMM Genel Kurulu’ndaki tartışmalar, İklim Kanunu Teklifi’nin geri çekilmesinin yanı sıra, iklim değişikliğiyle mücadelede daha etkin, kapsayıcı ve doğayı koruyan düzenlemelerin yapılması gerektiği yönünde bir konsensüs sağlama amacı taşımaktadır. Mevcut sorunların ele alındığı bu süreç, hem milletvekillerinin hem de halkın taleplerinin dikkate alınacağı yeni bir iklim yasasının temellerini atabilir. Bu bağlamda, iklim değişikliği sorunuyla başa çıkabilmek için geniş bir katılımla oluşturulacak yeni politikaların acil bir ihtiyaç haline geldiği anlaşılmaktadır.