İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, belediye başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu, Resul Emrah Şahan ve Mahir Polat’ın da aralarında bulunduğu toplamda 7 şüpheli hakkında “PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek” suçlamasıyla bir soruşturma başlatmış durumda. Bu süreç, kamuoyunun ve medyanın dikkati üzerinde yoğunlaşan önemli bir olay olarak öne çıkıyor.
Soruşturma süreci içerisinde tutuklu bulunan Mahir Polat’ın, sağlık nedenleri nedeniyle “konutu terk etmeme” şartı ile tahliye edilmesine karar verildi. Adli kontrol şartıyla yapılan bu tahliye, Polat’ın sağlık durumunun ciddiyetine vurgu yapıyor ve mahkeme tarafından alınan bir karar olarak kaydediliyor.
Olaylar, 29 Mart 2025 tarihinde, sürecin ilk aşamasında itibaren başlıyor. Mahir Polat, o gün tutuklu bulunduğu Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan, ambulansla sağlık durumu nedeniyle hastaneye sevk edilmiştir. Polat, Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Kardiyoloji Bölümü Yoğun Bakım Ünitesi’nde takip altına alınmış ve burada anjiyo işlemi gerçekleştirilmiştir. Tedavisinin tamamlanmasının ardından 31 Mart 2025’te taburcu edilmiş ve yeniden ceza infaz kurumuna gönderilmiştir.
1 Nisan 2025 tarihi itibarıyla, Polat, sağlık durumunun yeniden değerlendirilmesi amacıyla cezaevinden İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevk edilmiştir. Burada yapılan muayene sonrası, sağlık durumuna dair gerek duyulmadığı belirtilerek, yeniden cezaevine götürülmüştür. Bu yapılan muayene, Adli Tıp 11. İhtisas Kurulu tarafından gerçekleştirildi.
Adli Tıp Kurulu, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği yazıda, Polat’ın tam teşekküllü bir devlet veya üniversite hastanesine sevk edilmesi gerektiğine dair görüşünü paylaşmıştır. Kurul, çeşitli tıbbi testlerin yapılmasını önermiştir. Bu testler arasında 24 saatlik tansiyon holter, ritim holter testleri, rutin biyokimya, tiroid fonksiyon testleri, hemogram, 24 saatlik idrarda protein değeri ve kreatin klirensini kapsayan tıbbi tetkiklerin yanı sıra boyun ve batın ultrasonografi (USG) tetkikleri yer almaktadır. Polat’ın sağlığı üzerinde yapılan bu değerlendirmeler, kamu sağlığı bilgisinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır.
Bütün bu süreç, hem adli hem de sağlık açısından karmaşık bir durum oluşturmakta ve ilerleyen zamanlarda nasıl sonuçlanacağı konusunda belirsizlikler taşımaktadır. Mahir Polat’ın durumu, basında geniş yer bulmakta ve endişe yaratan sağlık koşulları itibariyle takip edilmektedir. Sürecin ilerleyişi, hem adli hanede hem de sağlık alanında atılacak adımlar açısından önemli bir dönemeç niteliği taşımaktadır.
