İran Dışişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen Tahran Diyalog Forumu resmen başladı.
Bu forum, İran Dışişleri Bakanlığına bağlı Siyaset ve Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü’nde gerçekleşiyor ve 53 farklı ülkeden bakanlar, bakan yardımcıları ve diplomatların katılımıyla zenginleştiriliyor.
ABD İLE MÜZAKERE SÜRECİNİ DEĞERLENDİRDİ
Toplantının açılışı, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ve Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi’nin katılımlarıyla gerçekleştirildi. Etkinlikte, Azerbaycan Dış İlişkilerden Sorumlu Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev, Tacikistan Dışişleri Bakanı Siraceddin Muhriddin, Umman Dışişleri Bakanı Bedr bin Hamed el-Busaidi, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani ve Afganistan geçici hükümeti Dışişleri Bakan Vekili Emirhan Muttaki gibi önemli isimler de yer aldı.
Türkiye’yi temsilen Dışişleri Bakan Yardımcısı Zeki Levent Gümrükçü’nün katıldığı forumda, Dışişleri Bakanı Erakçi, bölgedeki güncel gelişmeleri ve ABD ile devam eden müzakere sürecini ele aldı.
“İRAN DENGELİ ANLAŞMAYA HAZIR”
Erakçi, İran’ın ABD ile bir anlaşma yapmaya hazır olduğunu vurguladı ve “İran, dini ve ahlaki temellere dayanarak, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’na (NPT) taraf olarak nükleer silah arayışı içinde olmamış ve kitle imha silahlarının üretimi ve kullanımı ilkesine bağlı kalmayı taahhüt etmiştir. Ülkemizin nükleer programıyla ilgili meşru uluslararası kaygıları her zaman etkileşim ve şeffaflık yoluyla gidermeye istekliyiz.” şeklinde konuştu.
ABD ile nükleer müzakerelerindeki amacının “dengeli bir anlaşmaya varmak” olduğunu belirten Erakçi, “NPT Anlaşması çerçevesinde oluşturulacak, İran’ın nükleer haklarına tam saygı gösteren ve yaptırımların kapsamlı bir şekilde kaldırılmasını objektif olarak garanti eden bir anlaşma sağlamak istiyoruz.” dedi.
“YENİ BİR SAYFA AÇMAYA HAZIRIZ”
Erakçi, eğer Avrupa ülkeleri gerçek bir irade ve bağımsız bir yaklaşım sergilerse, bu ülkelerle ilişkilerde yeni bir sayfa açmaya hazır olduklarını da ifade etti.
Ayrıca, Erakçi, İsrail’in Filistinlilere yönelik devam eden saldırıları hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Gazze’deki krizin, uluslararası sistemin altyapısının yetersizliğinin yanı sıra, bölgenin kaderinin dış güçlerin iradesine tabi olmaması gerektiği gerçeğinin bir başka kanıtı olduğuna dikkat çekti.