İsrail’de aşırı sağcı Yahudi Gücü Partisi milletvekili Almog Cohen, Filistinlilerin öldürülmesini istedi. Cohen, Ramazan ayının kendileri için “fırsat” olduğunu belirterek, on binlerce ölüme yenilerini eklemeleri gerektiğini skandal ifadelerle dile getirdi. Gazze Şeridi’nin Refah kentine kara saldırısı başlatılması çağrısında bulunan Cohen, “Ramazan ayı onları öldürmek için en iyi zaman” dedi. Aynı zamanda Refah’a kara saldırısı kararının Başbakan Binyamin Netanyahu’ya ait olduğunu belirtti.
Cohen, İsrail’in Kanal 14 televizyonunda katıldığı programda ülkesinin Gazze’ye yönelik saldırıları hakkında konuştu. Yaklaşık 1,5 milyon Filistinlinin sığındığı Refah’a kara saldırısının gerekli olduğunu savunan Cohen, saldırının oruç tutarken, yorgunken, zayıfken gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi. Ramazan ayının İsrail’in Refah’a kara saldırısı başlatmamasına anlam veremediğini ifade eden Cohen, “Ramazan ayı onları öldürmek için en iyi zaman. Yorgun ve zayıflar. Onlara acımıyorum, kardeşlerime acıyorum” şeklinde skandal ifadeler kullandı. Ayrıca Başbakan Netanyahu’ya Refah’a karadan girmesi ve Filistinlileri öldürmesi çağrısında bulundu.
Cohen’ın sözleri büyük tepki çekerken, Filistinlilerin yaşadığı korku ve endişe arttı. Ramazan ayının kutsal bir ay olmasına rağmen Cohen’ın açıklamaları, barış ve insan hakları konusundaki çabalara gölge düşürdü. Filistinli yetkililer ve uluslararası toplum, Cohen’ın tehlikeli ve insanlık dışı söylemlerini kınadı.
Cohen’ın ifadeleri, İsrail-Filistin çatışmasını daha da derinleştirdi ve çözüm sürecine zarar verdi. Şiddetin kışkırtılmasına ve masum sivillerin hedef alınmasına yönelik açık çağrıları, bölgedeki gerilimi artırmaktan başka bir işe yaramadı. İsrail hükümeti de Cohen’ın sözlerini kınadı ve bu tür ayrılıkçı ve nefret dolu görüşlerin kabul edilemez olduğunu belirtti.
Sonuç olarak, Cohen’ın skandal ve provokatif açıklamaları, İsrail-Filistin ilişkilerindeki hassas dengeyi bozdu ve bölgede yeni çatışma risklerini artırdı. Barış ve diyalog yerine şiddet ve nefreti teşvik eden bu tür söylemlerin barışçıl bir çözüm yolunu engellediği açıktır. Umut ederiz ki tüm taraflar sakinleşir ve çatışma yerine diyaloğa ve uzlaşmaya odaklanır.