Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Gazze’nin kuzeyindeki sakinlere bombardımanla göç ettirme ya da toplu ve bireysel katliamlarla karşılaşma zorunluluğu dayattığını bildirdi. Bakanlık, bu durumun “mutlak ölüm” ile sonuçlandığını ifade etti.
Yapılan yazılı açıklamada, işgal ordusunun Gazze’nin kuzeyindeki vatandaşlara, ya bombardıman altında göç etmeleri ya da yaşamlarını yitirmeleri için bir tercih sunduğu belirtildi. Her iki durumda da “mutlak ölümün” dayatıldığının altı çizildi. Açıklamada, “Soykırım, dünyanın gözü önünde en açık haliyle Gazze’nin kuzeyinde yaşanıyor.” ifadesine yer verildi.
Ayrıca, “soykırım savaşının” durdurulmasında uluslararası başarısızlıklara dikkat çekilerek, acil ateşkes talebinde bulunuldu ve uluslararası kararların uygulanmasına vurgu yapıldı.
İsrail ordusu, 6 Ekim tarihinde Gazze’nin kuzeyine kara saldırısı başlatmıştı. Bu saldırının, “generallerin planı” olarak bilinen ve İsrail vatandaşlarının yerleşim yeri oluşturma amacıyla Filistinlilerin Gazze’nin kuzeyinden tahliye edilmesi yönündeki düşüncelerle ilişkili olduğu değerlendiriliyor.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, 7 Ekim tarihinde sosyal medya hesaplarından Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Hanun, Cibaliya ve Beyt Lahiya’daki Filistinlilere bölgenin boşaltılmasıyla ilgili haritalar paylaşmıştı. Adraee, Filistinlileri Gazze’nin güneyindeki Mevasi bölgesine gitmeleri yönünde uyarıyordu.
Paylaşılan haritanın, eski Operasyonlar Bölümü Başkanı General Giora Eiland tarafından İsrail hükümetine sunulan Filistinlilerin zorla göç ettirilmesine dair “generallerin planı” ile benzerlik taşıdığı vurgulandı. “Generaller Planı”, Filistinlilerin Gazze’nin kuzeyinden zorla tahliye edilmesini ve ardından bölgenin kuşatma altında tutulmasını öngörüyor.
Bu planda, bölgeye gıda, yakıt ve temiz su girişine izin verilmemesi öngörülüyor. Silahlı direnişçilerin “ölüm ya da teslim olma” arasında bir tercih yapmaya zorlanması, bölgeden ayrılmayan ya da ayrılamayan Filistinlilere ise “düşman unsur olarak muamele edilmesi” içeriyor. İsrail hükümeti, geçen ay basına yansıyan planla ilgili resmi bir açıklamada bulunmadı. Ancak, İsrail devlet televizyonu KAN, eylül ayında kabinenin bu planı incelediğini duyurdu.